Atatürk’ün palaskasına dikkatle bakın. İtibar dediğin böyle olur

Atatürk’ün palaskasına dikkatle bakın. İtibar dediğin böyle olur

Halkı yokluk içinde iken varlıktan sakınan bir lider düşünün. Bir lider düşünün ki belindeki bozuk palaska ile dünyanın karşısında tir tir titrediği orduların hepsini bozguna uğratsın. Ebediyete intikal etmiş Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal’in o tarihi fotoğrafında dikkatlerden kaçmayan detay….

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve Türk Milletinin kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 85. Yıl dönümünde tüm Türkiye tek yürek olup Ata’sını gözleri yaşlı bir şekilde andı.

"Memleketin bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş" durumdayken ayağında çarığı heybesinde azığı olmayan kahramanlarla dünyaya kafa tutan bir komutanın mücadelesi aradan geçen onca yıla rağmen halen yurttaşlarının aklında ve kalbinde..

24 Temmuz’da Lozan Antlaşması ile bitti sanılan savaş, geçen sancılı sürecin ardından Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz” sözleri ve sabahında Cumhuriyet’in ilanı ile sonuçlanmıştı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk''ün o yıllarda çektiği bir fotoğraf şanlı mücadelenin şahidiydi adeta.

ekran-goruntusu-2023-11-10-100404.png

Fotoğrafta Ulu Önder'in palaskası dikkat çekiyor. Palaskanın deri bölümü tek iğneli tokaya göre yapılmış ve ortada tek delik var. Sonra kemer bozulmuş. Belli ki çift iğneli toka bulunabilmiş ve tek delikli deriye çift delik açılmış.

İşte böyle bir liderdi Dünyanın korktuğu orduları dize getiren Atatürk. İtibardan tasarruf edilerek nasıl Dünya Lideri olunur, itibar dediğin nasıl olur bu soruların cevabını veren bir liderdi..

Bir lider düşünün ki halkı yokluk içindeyken varlıktan sakınsın. Bir lider düşününki belindeki bozulmuş kemerle dünyanın titrediği orduları bozguna uğratsın.

Kolay kazanılmamıştı, olağanüstü bir seferberlikle gelmişti büyük zafer. Birbirine sıkı sıkıya kenetlenmiş bir ulusun karşısında kim durabilirdi! Biri tetiğe bastı, diğeri yarasını sardı. Giyecek, içecek, at, silah... Ne varsa paylaşıldı. Cephede ter dökmeyen cephe gerisinde savaştı. Elifler mermi taşıdı, Ayşeler sökük dikti... Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden koca bir ulus tırnaklarıyla tutundu bu topraklara, bırakmadı.

Fakirliğin zenginlikten daha heybetli durduğu bir mücadeleydi Türk ulusunun kurtuluş mücadelesi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde sömürgeci devletleri diz çöktüren bu ulus, "İtibardan tasarruf olmaz" diyenlerin aksine, itibarını pahalı kıyafetleriyle değil, yamalı çarıklarıyla kazanmıştı.

İlgili Haberler