ATATÜRK’ÜN KİŞİLİĞİ VE ÖZELLİKLERİ (22 Kasım 2012)

ATATÜRK’ÜN KİŞİLİĞİ VE ÖZELLİKLERİ (22 Kasım 2012)

ATATÜRK’ÜN KİŞİLİĞİ VE ÖZELLİKLERİ

TBMM’nin toplanış ve açılış gerekçesi Erzurum Kongresi kararlarına oturtuldu

6- Manda ve himaye kabul olunamaz.
Türk milleti her şeyi göze alarak istiklâli için silâha sarılmıştı. Hiç kimseden lûtuf ve yardım beklemiyordu; yabancı devletlerden merhamet istemiyordu. Her ne pahasına olursa olsun istiklâl mutlaka gerçekleşecekti. Parola "Ya istiklâl ya ölüm" idi.
7- Milli Meclis’in derhal toplanmasına ve hükûmet işlerinin meclisin denetimi altında yürütülmesine çalışılacaktır.
İşgal kuvvetlerinin baskısı ve Padişah fermanı ile kapatılmış olan Meclis derhal toplanmalı, hükûmetin millet ve memleketin mukadderatı ile ilgili vereceği her türlü karar böyle bir meclisin denetiminden geçirilmeliydi. Hükûmet kararları ancak bu şekilde meşruluk kazanacaktı.
8- Milletimiz insanî ve asrî gayeleri tebcil, fennî, sınaî ve iktisadî hal ve ihtiyacımızı takdir eder. Bu cümle ile Türk milletinin yeniliklere açık ruhu belirtiliyordu. Denilmek isteniyordır ki Türk milleti insanî ve uygar amaçların değerini bilen ve kavrayan bir millettir. Nitekim Atatürk milletin çehresini değiştiren büyük inkılâplara başladığı zaman "yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların gayesi, milletimizi her bakımdan uygar bir toplum haline getirmektir. İnkılâplarmızın temel kuralı budur", diyecekti. Kararda geçen "Milletimiz fennî, sınaî ve iktisadî hal ve ihtiyacımızı takdir eder" ifadesinde de harap bir memleketi bayındır hale getirmek için gelecekte gerçekleştirilecek kalkınma hamlelerine işaret edilmekte idi. Erzurum Kongresi, memleketin bütününü ilgilendiren bu tarihî kararlarıyla bölgesel bir kongre olmaktan çıkmış, kendisinden sonra gelişecek tüm olayları büyük ölçüde etkilemişti. Zira Sivas Kongresi kararları, Erzurum Kongresi kararlarına dayandı. Misak-ı Millî’nin esasında Erzurum Kongresi kararları yer aldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin toplanış ve açılış gerekçesi Erzurum Kongresi kararlarına oturtuldu. Mudanya ve Lozan antlaşmalarının bağımsızlığı savunan ruhu; ilhamını Erzurum Kongresi kararlarından aldı. Cumhuriyet rejiminin ruhu, irade-i milliyeyi hâkim kılmak esasında toplandı. Ve nihayet "Milletimiz insanî ve asrî gayeleri tebcil eder" cümlesiyle Atatürk inkılâplarının ilk kıvılcımları Erzurum Kongresi’nde parıldadı.
Sonuçları bakımından bu derece önem taşıyan Erzurum Kongresi için Mustafa Kemal Paşa, kapanış konuşmasında "Tarih, bu Kongremizi şüphesiz ender ve büyük bir eser olarak kaydedecektir" ifadesini kullandı.
Erzurum Kongresi, 7 Ağustos 1919 günü -kendisi adına bütün yetkileri kullanacak- 9 kişilik bir Heyet-i Temsiliye seçerek çalışmalarına son verdi. Şimdi Heyet-i Temsiliye’yi ve onun başkanını büyük bir görev bekliyordu. Erzurum Kongresi’nde parlayan kıvılcımı söndürmemek, Sivas’ta onu meş’ale haline getirerek millî kurtuluşa daha emin adımlarla yürümek gerekiyordu. Bu sebepledir ki Mustafa Kemal Paşa, doğu illerinin mukadderatı için toplanan Erzurum Kongresi’ni -gayesini daha da genişleterek- bu amaca yöneltmek istedi. Bu sebepledir ki Erzurum Kongresi’ni Sivas Kongresi’ne bağlayarak Millî Mücadele’ye memleket yüzeyinde genişlik kazandırdı.
(Devam edecek)