Yıl 23 Nisan 1920. Günümüzden tam 94 yıl öncesi. Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı, aslında kurulduğu demek daha doğru kanantindeyim çünkü o gün Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir ve cumhuriyete giden taşların döşendiği tarihtir de aynı zamanda... Türkiye Büyük Millet Meclisi kuran "GELECEĞİ YAZAN ADAM"dır. Bu tabir, "GELECEĞİ YAZAN ADAM" tabirini kullanan; Çanakkale’de bütün hayalleri Boğaz’ın karanlık sularına gömülen, üzerinde güneş batmayan imparatorluk diye nitelendirilen Birleşik Krallık (İngiltere) Donanma Bakanı, sonranın Başbakanı Türk düşmanı, Sir Winston Churchill’e ait. Winston Churchill, tam 21 yerinde Mustafa Kemal’den söz ettiği, toplam 1668 sayfalık üç cilt, "The Great War" (Büyük Savaş) adlı kitabının 659. sayfasında şöyle yazıyor:
"At the head of the 19th. Division there stood in this strange story, a Man of Destiny, Mustapha Kemal Bey."
Türkçesi: "Bu garip öyküde, 19. Tümenin başında, Geleceği Yazan Adam, Mustafa Kemal Bey bulunuyordu..."
1915’te Çanakkale önlerine o zamana kadar görülmemiş bir donanmayla Türklerin defterini kapatmaya gelenler, hüsrana uğradıkları gibi yepyeni bir defter açtırdılar "GELECEĞİ YAZAN ADAM"a. Çanakkale’de zuhur eden Miralay Mustafa Kemal Bey, bu defteri kanla irfanla yazarak, 23 Nisan 1920’de kurduğu Büyük Millet Meclisi’nde tasdik ettirdi. Daha sonra 29 Ekim 1923’te de ilelebet payidar kalacak şekilde Cumhuriyetle perçinledi.
Atatürk diyor ki:
"Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir."
Düşman işgali altındaki Anadolu ve Rumeli topraklarında, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı’nı başlatacak ve Cumhuriyet’e giden yolda adımlar atılmasını sağlayacak Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920’de açıldı. TBMM’nin açılışına giden adımlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmasının ardından Mondros Mütarekesi’ne rağmen ülkenin işgal edilmeye başlanması üzerine Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak basmasıyla atıldı. Amasya Tamimi ile Erzurum ve Sivas kongrelerinde alınan kararlar, "ulusun egemenliğini yine ulusun sağlayacağı"nı ortaya koydu. Mustafa Kemal, 22 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisinin açılışını duyurduğu genelgesinde ise bundan böyle "bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek kat"ın bu Meclis olacağını kaydetti. 23 Nisan 1920’de, Hacıbayram Camisi’nde cuma namazı kılındıktan, kurbanlar kesildikten sonra ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada açıldı. Bu yazı dizimizde TBMM’nin açılışına tanık olmuş bir kişinin, rahmetli Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nun hatıralarına yer vermek istiyoruz. (Devam edecek)