ATATÜRK’ÜN İLK MECLİSİ (04 Mayıs 2014)

ATATÜRK’ÜN İLK MECLİSİ (04 Mayıs 2014)

Bu ulusal birliğin bana yüklediği sorumluluk, biliyorum ki pek ağırdır

Gerek askerlik hayatımda gerek politika yaşamımın bütün dönem ve evrelerini kapsayan savaşlarımda her zaman tuttuğum yol, ulusun ve vatanın gereksindiği amaçlara yürümek olmuştur. Bugün saygıdeğer kurulunuzun oybirliğinde açıklanmış olan ulusal güveni, layık olduğumun çok üstünde görmekle birlikte, kendim için bir amaç olarak değil, elbirliğiyle giriştiğimiz kutsal savaşın yöneldiği amaçları elde etmek için ulusun armağan ettiği bir destek sayıyorum. Bu ulusal birliğin bana yüklediği sorumluluk, biliyorum ve hepiniz de biliyorsunuz ki pek ağırdır. İçinde yaşadığımız, benzeri çok az olan dakikaların çok tehlikeli olmasına rağmen bu ağır ulusal sorumluluğun yükü altında, ancak sayın kurulunuzun yardımı, arka olması ile ve savaşımızın her zaman hak yolunda olmasına rağmen, Yüce Tanrının yardımından ve desteğinden umutlu olarak çalışacağım.
İnşallah cihan padişahı olan Efendimiz Hazretlerinin sağlık ve esenlikle ve her türlü yabancı boyunduruğundan kurtulmuş olarak yüce tahtlarında sürekli kalmalarını, Tanrının lütfunda yakarırım." (Şiddetli alkışlar) [TBMM Zabıt Ceridesi. Devre 1, cilt 1, s. 39]
Ertesi günü, yani 25 Nisan Pazar sabahı saat 10.00’da Meclis yeniden toplanıp akşama değin çalışmalarını sürdürdü. Türkiye’nin her yanından gelen mutasarrıf, kaymakam, belediye başkanı, birçok kentin ileri gelenleri, kimi askeri birlikler komutanlarının imzalarını taşıyan çeşitli kutlama telgrafları Meclis kürsüsünden genel kurula okundu.
Halka bildiri
Ülkenin her yöresindeki türlü çevrelerden gösterilen ilgi ve bağlılığa karşın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Anadolu’da bütün halk tarafından henüz anlaşılmamış olması kuşkusu vardı. Oysa bağımsızlık savaşı, ancak halkın inancı ve bu davaya can ve yürekten katılması ile başarılabilirdi. Halk arasında çeşitli yollardan çok olumsuz ve zararlı propaganda rüzgârları estiriliyordu.
Böyle propagandaları etkisiz kılmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi halka ilk bildirisini yayımladı.
Antalya Milletvekili Hamdullah Suphi Bey tarafından, o çağa göre oldukça sade bir Türkçe ile kaleme alınmış olup konuşma kürsüsünden kendisince okunan bu bildiri, bugünkü Türkçe ile şöyledir:
"Büyük Millet Meclisi’nin Memleketine Bildirisi;
Anadolu’nun her köşesinden gelen vekillerinizin kurduğu Büyük Millet Meclisi, olanı biteni dinleyip anladıktan sonra ulusa gerçeği söylemeyi gerekli gördü. İngilizler tarafından satın alınan ve ulusu birbirine düşürmek amacını güden kimi hainler sizi aldatmak için türlü türlü yalanlar söylüyorlar. İzmir ilinin, Antalya’nın, Adana’nın, Antep’in, Maraş ve Urfa yöresinin düşmanlarca işgali üzerine silahına sarılan milletdaş ve dindaşlarınızı yine size yok ettirmek için Padişah ve Halife’ye isyan sözünü ortaya atıyorlar. Millet Meclisi, Halife ve Padişahımızı düşman baskısından kurtarmak, Anadolu’nun şunun bunun elinde parça parça kalmasına engel olmak, devlet merkezimizi yine anavatana bağlamak için çalışıyor.
(Devam edecek)