ATATÜRK’ÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ (23 Ağustos 2010)

ATATÜRK’ÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ (23 Ağustos 2010)

ATATÜRK’ÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk; büyük asker, büyük devlet adamı, büyük bir devrimciydi. O, sayamadığımız çok önemli vasıflara sahipti. Bunlardan bir önemli vasfı da ileri görüşlülüğüdür. İşte bu ileri görüşlülüğünü Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri’nden toparladığımız bir araştırmayla aktarıyoruz:
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en önemli özelliklerinden biri, ileri görüşlülüğüdür. Başarılı bir komutan ve devlet adamı olarak ileriyi görme özelliğini kullanan Atatürk, o dönemde pek çok kişinin farkında olmadığı bazı gerçekleri sezmiş, hedeflerini ve tedbirlerini bunlara göre oluşturmuştur. “Yolunda yürüyen bir yolcunun yalnız ufku görmesi kâfi değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi lâzımdır” sözü; onun ileri görüşlü bir lider olma özelliğini layıkıyla taşıdığının bir göstergesidir. Onun bu özelliği, pek çok yabancı devlet adamının da takdirini kazanmış,tarih boyunca, adından övgüyle söz edilmesini sağlamıştır. ABD eski Başkanı John F. Kennedy’nin, Atatürk için söylediği şu sözler dikkat çekicidir: Atatürk adı insana bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk Milletine ilham veren önderliğini, modern dünyayı anlayışındaki ileri görüşlülüğü ve bir askeri önder olarak kudret ve cesaretini hatırlatmaktadır. Şüphesiz ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşu ve o zamandan beri Atatürk’ün ve Türkiye nin giriştiği derin ve geniş devrimler kadar bir milletin kendisine olan güvenini daha başarı ile belirten bir başka örnek gösterilemez.
Atatürk, ileri görüşlülüğü ile Türkiye nin gelecekte karşılaşabileceği sorunları görmüş, bu konuda Türk Milletine uyarılarda bulunmuştur. Bunun en güzel örneği, gençliğe seslendiği sözlerinde gizlidir. O, Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, herşeyden önce Türkiye’nin geleceğine, kendi benliğine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmenin gerekliliği öğretilmelidir. diyerek, bağımsızlığımıza göz dikenlerle mücadeleye girişmekten çekinmememiz gerektiğini vurgulamıştır. Atatürk, bu mücadelede, Türk gençliğinin nelere dikkat etmesi gerektiğini şu sözleriyle açıklamıştır: “Bir gün İstiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”
Türk Milleti’nin kurtuluşunu sağlayan önsezi ve eylemleri Çanakkale Savaşı’nın sonunda Albay olan Büyük Önder in, taarruz gücünü kaybeden düşmanın çekilme niyetinde olduğunu keşfetmesi, ve bütün cephede son ve kesin taarruzun yapılmasını istemesi, bu savaşın kazanılmasında çok önemli bir etkendir. Bu ve bunun gibi pek çok örnek, Milli Mücadele döneminde, Atatürk’ün ileri görüşlülüğü ile aldığı kararların hayati önem taşıdığını göstermektedir. Bu kararlar sayesinde Türk milleti, Atatürk’ün önderliğinde büyük zaferler kazanmıştır. Atatürk’ün ileri görüşlülüğü, yalnızca Milli Mücadele döneminde yaşananlardan değil, mücadelenin öncesinde ve sonrasında gerçekleşen olaylardan da rahatlıkla anlaşılabilir.
Atatürk, Birinci Dünya Savaşı ile ilgili önsezileriyle, savaşın aleyhimizde sona ereceğini tahmin etmiş, bu nedenle Türk topraklarının kurtuluşu için alınacak tedbirleri düşünmüştür. O dönemde Atatürk, Suriye cephesinde, Yedinci Ordu Kumandanıdır. Antep’e gitmekte olan Ali Cenani Bey’e: “Teşkilatlanın. Milli bir kuvvet meydana getirin, kendinizi savunun, ben istediğiniz silahı veririm” diyerek, alınacak önlemleri belirtmiştir.
(DEVAM EDECEK)