Türk Gençliğine Hitabı’nda, Cumhuriyet ve devrimler gençliğin en büyük hazinesidir diyerek hemen arkasından;
“Seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların (sapkınların) olacaktır... Bütün bu şeraitten (koşullardan) daha elim (acı) ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde olabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlarını müstevlilerin (işgalcilerin) siyasi emelleriyle tevhid edebilirler..(birleştirebilirler).” uyarılarını yapmıştır.
İrticalen söylenmesi ve resmî bir demeç olmadığı için kimi aydın ve yazar, Bursa Nutku’nun Atatürk’e ait olamayacağını söylese de üslup ve içerik olarak bana göre Atatürk tarafından söylendiği gayet açık ve nettir.
Bursa Nutku olarak bilinen sözler şöyledir;
“Türk Genci, devrimlerin ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla, kendi yapıtını koruyacaktır. Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, ‘Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir’ diye düşünecek ama hiçbir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, ‘demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek’. Onu hapse atacaklar, yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, İsmet Paşa’ya ve Meclis’e telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, ‘ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir’. İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği...”
Atatürk’ün söylemi olarak bilinen sözleri kimi çevreleri rahatsız etmektedir.
Cumhuriyet, Atatürk ve devrimlerini unutturmak, yok saymak ve ülkeyi din devleti yapma emelleri içinde olanlar son günlerde iyice görünür olmakta ve hiç çekinmeden niyetlerini belli etmektedir.
Millî Kurtuluş Savaşını, Şehitlerimizi, Atatürk’ümüzü, Silah Arkadaşlarını ve Atatürk devrimlerini, Cumhuriyeti asla unutmayalım, unutturmayalım. Sahip çıkalım...
Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun.