Atatürk'ün Çubuk Barajı...
Yeni nesil bilmeyebilir ama başkentte yaşamış Cumhuriyetin çocukları için Çubuk Barajında unutulmaz anılar vardır. Ankara'nın su ihtiyacını karşılayabilmek için 1928'de inşasına başlanan Çubuk Barajı, 1936 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından hizmete açılmıştır. Gazi'nin her fırsat da baraj inşaatını gezerek yapılan çalışmaları yerinde denetlediği fotoğrafları görünce içim ürperdi. O günkü teknolojiyi düşünün. Çok az sayıda makina, kazma, kürek ile çalışma ile raylar döşenip binlerce ton kaya lokomotiflerle taşınmış. Siyah-beyaz fotoğraflarda dikkatimi çeken diğer husus çadırlar oldu... Neredeyse çadırkent kurulmuş. Ve 8 yıl boyunca insan gücü ile inşa edilip tifo, tifüs ve diğer salgın hastalıkların önüne geçebilmek için sağlıklı içme suyu için o dönemin koşullarında koca bir baraj inşa edilmiş. aynı zamanda Çubuk Ovası sulu tarıma kavuşmuş.
Bizim çocukluk-gençlik yıllarımızda başkentin mesire alanıydı Çubuk Barajı. İlk kez sandalı orada görmüş, su tutulan barajın kocaman bir göl olduğunu sanırdık. Ailelerin baharda başlayıp, kar yağana kadar piknik alanıydı. Sevgililerin kaçamak buluşmaları. İlkokuldan liseye, üniversiteye kadar öğrencilerin gezinti yeri oldu. Hızla büyüyen başkente yetmedi suyu. Başka başka barajlar girdi devreye ama Çubuk sevdası bitmemişti Ankaralı için. DSİ'nin Ankara Büyükşehir Belediyesine kiraya verdiği bu güzelim alan yönetimin ilgisizliği, ihmali yüzünden son 10-15 yılda mezbelelik haline dönüştü. Oysa ihale ile bakım-onarım, işletme paraları çatır çatır ödeniyordu. Elbette yandaşlara akıyordu para... Ama ağaçlar bile yıllarca budanmadı. Bir tek yeni fidan dikilmedi. Adeta çölleşti... 4-5 yıl önce nostalji gezisi için uğradığım Çubuk Barajı ormanının yakılarak kupon araziye dönüştürülerek beton rantı ile türedileri zenginleştireceği endişesine kapılmıştım. Melih Gökçek'in de bu konuda ciddi projeleri de yok değildi hani. "Çubuk Vadisi Residansları..."nın maketi bile hazırlanmıştı. Sözü uzatmadan bu günkü haline gelelim. Mansur Yavaş'ın Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilmesinden sonra Ankara'lılara hizmet için hazırladığı projelerden birisi de Çubuk Barajının vatandaşa yeniden kazandırılarak cazibe merkezi haline getirilmesiydi. Ve kollar sıvandı. Öyle ihale ile paranın çar-çur edilme dönemi sona erdiği için belediyenin mevcut imkanları ve personeli ile 3 aydır süren çalışmada mutlu sona 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında gelinecek... Barajın içindeki Atatürk evi aslına uygun olarak restore edilmiş. Yürüyüş ve bisiklet yolları, çimler, çiçekler binlerce ağaç dikilmiş. Normal koşullarda 1 yıl sürmesi beklenirken tatil olan Pazar günü sabah 07'de denetlemelerde bulunan Mansur Yavaş, Cumhuriyet Bayramına yetiştirme hedefi koymuş. Artık Cumartesi-Pazar yok. Gece-gündüzde. Bir hakkı teslim etmek gerek ANFA Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yalçıntaş ve Başkan vekili değerli ağabeyim Ercüment Ünal da neredeyse 15-16 saat alanda çalışıyor. ANFA Genel Müdürü Yıldırım Özer de tüm imkanları seferber ederek destek veriyor. Sadece ANFA değil Mansur Yavaş'ın talimatı ile belediyenin tüm birimleri adeta seferber olmuş durumda. Atatürk'ün eserine sahip çıkıp, yaşatmanın onuru en az 100 yıl daha yaşatılır... Kadro işin ehli. Hasan Yalçıntaş makina mühendisi ancak asıl işi baraj... Türkiye'nin çeşitli yerlerinde baraj inşa etmiş. 1.5 ayda su tutma ile oluşacak baraj gölünde sandalların gezeceğini, balık tutulacağı müjdesini veriyor. Ercüment Ünal şantiye şefi gibi, personelin yemeğinden, makinaların arızalarına, fidanların dikilişine nezaret edip özveri ile çalışan ekibi motive ediyor. Dile kolay 1500 kamyon çöp çıkmış. Her yer şimdi pırıl pırıl. Piknik alanları müthiş... Seyir alanları da öyle. Atatürk'ün eserinde Atatürk yine ön planda, Gazi'nin devasa heykelleri, ışık gösterileri ve dost-düşmanın her yerden göreceği Türk bayraklı direk bir kaç güne kadar dikilecek. Ankaralıların vazgeçilmezi olacağına inandığım Çubuk Barajı için hasbel kadar bir teklif de benden. "Çubuk 1 Barajı"nın "Gazi Çubuk Barajı" olarak yenilenmesi 29 Ekim gününe daha fazla anlam yükleyecektir. Daha şimdiden Büyük Şehir Belediyesi EGO otobüsleri ile servise başladı bile. İnsanlarımızın nefes alacağı bu güzel yeri sadece Ankara'lılara değil, yolu başkente düşen tüm vatandaşlarımıza tavsiye ediyor, 29 Ekim'i heyecanla bekliyorum...