Müftü Rıfat Efendi başkanlığında şehrin aydınları, halk arasında “millî mukavemet” fikrini müsamereler ve gazeteler vasıtasıyla yaymaya çalışmışlardı, Yarbay Mahmut, Avni Refik (Berkmen), Öğretmen Ayaşlı Ali Rıza, Mahir (İz), Yakup, Ekrem ve Fevzi Beyler “Azmi Millî Cemiyeti” adında bir millî teşkilat kurarak halk arasında mahalli anlamda bir birlik meydana getirmeye çalışmışlardır.
Diğer taraftan “Mefkure” ve “Selamet” gazeteleri ile daha önce yayın hayatına başlayan haftalık “Ankara” gazetesi aynı amaçlar doğrultusunda yayınlar yapmaktaydı. Heyet-i Temsiliye’de yer alan eski Ankara Mebusu Ömer Mümtaz Bey, Sivas dönüşü aldığı direktifler doğrultusunda, yine Müftü Rıfat Bey başkanlığında Belediye Başkanı Kütükçüzade Ali Bey’in içinde bulunduğu A-RMHC’nin Ankara Hey’eti Merkeziyesi’nin kurulmasını sağlamıştı. Mütareke sonrasında İzmir’in işgali olayına ilk tepkiyi gösteren Ankaralılar, 16 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul’a protesto telgrafları çekmişler, ayrıca 26 Mayıs 1919’da Ankara’da büyük bir protesto mitingi düzenlemişlerdir.
Ayrıca Ankara’nın bu ve buna benzer tepkilerinde ve bu faaliyetlerin organizesinde Ali Fuat Paşa’nın telkin ve yönlendirmelerini belirtmemiz gerekir. Ali Fuat Paşa, Ankara’nın ileri gelenlerini Millî Mücadele ve Mustafa Kemal Paşa’nın şahsiyeti hususunda sürekli olarak aydınlatmış, Ankara’yı adeta yeni devletin merkezi olabilmesi için hazırlamıştır. Ankara Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Millî Mücadele süresince, millet ve memleket menfaatine uygun maddi ve manevi yardımlarda bulunmuş, Kuvay-ı Millîye Birlikleri teşkil ederek cepheye göndermiştir. Ayrıca Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının Ankara’ya geldiği 27 Aralık 1919’dan 23 Nisan 1920’ye kadar 4 aylık sürede hemen her türlü masrafları, Ankaralılar’ın finanse ettiği Mütafaa-i Hukuk Cemiyeti karşılamıştır.
Yine Ankara’nın savaş boyunca en fazla subay ve er şehit veren bir vilayet olması, halkının fedakarlığı ve kahramanlığı hususunda güzel bir örnektir. Görüldüğü gibi Mustafa Kemal Paşa daha Ankara’ya gelmeden Ankara’yı, Ankara halkı ise Mustafa Kemal Paşa’yı benimsemiştir. Ankara halkının Mustafa Kemal Paşa’yı lider olarak kabul etmesi ve onunla bütünleşmesi, karşılama sırasında bariz bir şekilde görülmektedir. Mustafa Kemal Paşa Ankaralılar’ın İstiklal Mücadelesinde gösterdiği korkusuz ve pervasız tavrını daha sonra şu şekilde dile getirmektedir;’’ İstiklal Mücadelesi tarihinde Ankara namı en aziz bir mevkii muhafaza edecektir. Bazılarımız iktihamı (göğüs germeyi) hemen gayrimümkün zannedilen bu müşkilat karşısında sizler bir dakika tereddüt etmediniz. Üç sene mukaddem (önce) Sivas’tan Ankara’ya ayak bastığım zaman bir misalini geçen gün dahi göstermiş olduğunuz samimi ve kalbi tezahürat ile beni kollarınız arasına aldınız. O zaman gösterdiğiniz bu vatani cesaret sayesinde ecnebi müdahalesiyle İstanbul’da kapatılmış olan Meclis-i Mebusan’ın daha vasi (geniş) bir salahiyet ve şanı millîyet layık bir istiklal ile Ankara’da açmak mümkün oldu. Büyük Millet Meclisi sizin muhiti hamasetinizde biperva (korkusuzca) istiklal mücadelesine devam edebilmiştir. Binaenaleyh, Ankara, hemşehrilerimizin bu istiklali vatan mücadelesinde ayrı bir hissei şerefi vardır.”