Ankara’nın merkez olarak
düşünülmesi ve hazırlanması:
Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıktığında, Millî Mücadele için kesin olarak tespit edilmiş bir merkezin ismini söylemek oldukça zor olmakla beraber, onun İstanbul’daki faaliyetleri sırasında bu kararın belirtileri mevcuttu. Mus-tafa Kemal Paşa ve Ali Fuat Paşa’da iç bölgelerde, stratejik ve güvenlik bakımından belirli özelliklere sahip “Ankara” hakkında bazı kaanatlerin meydana geldiğini tespit etmek mümkündür. Mustafa Kemal Paşa İstanbul’da Ali Fuat Paşa’ya “Bu kolordunun (20. Kolordu) başında bulunmalısın, bundan sonra ehemmiyetli şeyler olacaktır. Kolorduna hakim ol. Etrafına emniyet ver. Hele halk ile yakın temas et.” şeklindeki sözleri, kanaatini şu şekilde ifade etmektedir: “Mustafa Kemal Paşa’nın ve benim görüşüme göre, Ankara, her türlü teşkilata, birliğe ve hareket başlangıcına müsait stratejik bir mevki idi. İstanbul Hükümeti ve İngilizler’den evvel buranın tarafımızdan tutulması en büyük emelimizdi. Eğer İstanbul’da verdiğimiz karardan haberdar olsalardı, bu nakle (20. Kolordu’nun Ankara’ya nakli) katiyyen yanaşmazlardı (İstanbul Hükümeti)”.
Sivas Kongresi sonunda bu konu Heyet-i Temsiliye üyeleri ve kumandanlar arasında da görüşülmüş Ankara, Konya ve Eskişehir üzerinde durulmuş-tur. Konya’nın bu dönemdeki asayişsiz durumunun tamamen ortadan kalkmamış olması engel olarak görülmüş, müzakereye iştirak edenler çoğunlukla Ankara’yı uygun görmüşlerdir. Bu fikre katılmayan Kazım Karabekir Paşa ise Sivas’tan daha batıda bir merkeze geçilmesine güvenlik nedeniyle karşı çıkmıştır.
Mustafa Kemal Paşa’nın
ortaya koyduğu temel sebepler:
Mustafa Kemal Paşa için Ankara’ya gelmenin daha farklı sebepleri vardır. Ortaya koyduğu sebepler ise temelsiz değil, geniş ve detaylı bir düşüncenin mahsulüdür. Zira Mustafa Kemal Paşa Nutkunda “Osmanlı Devleti’nin temelleri çökmüş, ömrü tamamlanmış, ortada bir avuç Türk’ün barındığı bir ata yurdu kalmıştır.” derken mütareke döneminde devletin içinde bulunduğu durumu doğru ve isabetli bir şekilde ortaya koymuştur. Anlaşılacağı üzere kurtuluş çaresini daha İstanbul’dan çıkmadan önce düşünmüş, Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya koyduğu temel hedeflerini Misak-ı Millî sınırları içinde bağımsız ve yeni bir Türk Devleti kurmak şeklinde tespit etmiştir. millî Mücadele döneminde Mustafa Kemal Paşa, Misak-ı Millî sınırlarının bütünüyle gerçekleşmesini en üst düzeyde savunan kişidir. Hareketi sadece Doğu Anadolu ile sınırlamamış, Güney ve Batı Anadolu’daki işgale son vermeden yeni bir devletin kurulmasını mümkün görmemiştir. O’na göre doğuda büyük bir tehlike yoktur. Çıkacak herhangi bir tehlikeyi ise Erzurum’daki kolordu rahatlıkla önleyebilecek durumdadır.