ATATÜRK’ÜN ALMANYA SEYAHATİ (28 Haziran 2014)

ATATÜRK’ÜN ALMANYA SEYAHATİ (28 Haziran 2014)

Savaş zaruri olmalıdır. Millet hayatı tehlikeye uğramadıkça savaş cinayettir

Bunun gibi, "bütünlük, zekâ, doğru görüş, taktik, inisiyatif, uzak görüşlülük, kesinlik, esneklik, dayanıklılık, fizik ve moral cesareti, uyanıklık, görev heyecanı, dürüstlük, çare bulma yeteneği gibi" askeri liderlik niteliklerine bütün derinliğiyle sahipti.
Askeri liderliğin en üst düzeye ulaşmış şekli, askeri dehâ olarak tanımlanır.
Hiç kuşkusuz, Atatürk de, en geniş anlamıyla askeri dehâ sahibi bir komutandı.
"Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale Harekâtı" isimli resmi İngiliz tarihinde, şu dikkate değer satırlar yer alır:
"...Tek bir komutanın bir seferin kaderini ve bir ulusun alınyazısını Mustafa Kemal kadar etkilemesine tarihte pek az rastlanır."
Atatürk, gerçekten büyük bir asker, doğuştan bir komutandı.
Genel olarak "deha", özellikle "askeri deha", kişinin özünde vardır.
Atatürk de, bu dehayı özünde taşıyan müstesna kişilerden biriydi.
Atatürk, bir askeri dahiyi simgeleyen bir çok üstün niteliğe sahipti.
Atatürk’ün yakın silâh arkadaşlarından İsmet İnönü, onu şöyle tanımlar:
"...Büyük vasıfları vardır. Karar sahibidir. Kararları açıktır ve bir defa karar verdikten sonra, onu uygulatmak için kişiliği çok etkileyicidir. Meselâ komutanlıkta bu niteliği özellikle dikkat çeker. Muharebe meydanında yürütmek istediği muharebe şeklini, tertipleri, en uzak yerde bulunan askere kadar duyurur; onun üzerinde kendi iradesini ve azmini mutlaka sirayet ettirirdi. Bu, bir komutan için en büyük niteliklerden biridir."
Yabancı bir yazar Richard D. Robinson, onun askeri dehasını şöyle tanımlar:
"Atatürk’ün askeri dehası, en iyi olarak beş nitelikle tanımlanabilir:
1. Kişisel cesaret,
2. Başkalarının hareketini seziş yeteneği,
3. Sabır, kendi hareketinin en etkili olabileceği zamanı kavrayış,
4. Kendi amacını açığa vurmadan, başka yönlerde inandırıcı biçimde aldatma hareketleri yapabilme yeteneği,
5. Hasım kuvvetlerin nispi gücünü objektif bir görüşle ve doğru olarak değerlendirebilme kabiliyeti."
General Towshend, 1922 yılında, "Ben şimdiye kadar 15 hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yaptım. Bu gece kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal’de büyük bir ruh kudretinin esrarı var" diyerek onun eşsiz kişiliğini belirtmiştir.
Atatürk üstün savaşçılık nitelik ve yeteneğine rağmen, savaşı sevmemiş ve mecbur kalmadıkça savaşı istememiştir. Bu gerçek onun şu sözlerine de yansımıştır:
"...Savaş, zaruri ve hayati olmalıdır... Milleti savaşa götürünce vicdanımda acı duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Lâkin millet hayatı tehlikeye uğramadıkça savaş bir cinayettir." (Devam edecek)