Vahdettin’in: "Söyleyiniz!.." demesi üzerine aralarında şu konuşma geçer:
"Atatürk: - Henüz padişah değilsiniz, fakat Almanya’da gördünüz ki, imparator, veliaht ve prensler hep bir iş üzerindedir. Neden siz bütün işlerden uzak kalasınız?
Vahdettin: - Ne yapabilirim?
Atatürk: - İstanbul’a gider gitmez bir ordu kumandanlığı isteyiniz. Ben sizin erkânıharbiye reisiniz (kurmay başkanınız) olurum.
Vahdettin: - Hangi ordunun kumandanlığını?
Atatürk: - Beşinci ordunun(5’inci Ordu Liman Von Sanders’in komutasında bulunan ve Boğazları savunmakla görevli ordu) kumandanlığını...
Vahdettin: - Bu kumandanlığı bana vermezler.
Atatürk: - Siz isteyiniz.
Vahdettin: - İstanbul’a gittiğim zaman düşünürüm."
Almanya seyahati, Osmanlı Hanedanı ile ilk yakın teması olduğu için Atatürk’ün yaşamında önemli bir yer tutar. Seyahat 1917 yılının son günleriyle 1918 Ocak ayının ilk günlerini kapsar. O günlerde artık ABD de Almanya aleyhine harbe girmiştir. Rusya’nın harpten çekilmesine rağmen Alman zaferi artık bir hayaldir. Atatürk, bunun idraki içindedir. Bağdat, Kudüs düşmüştür. İngilizler, Filistin’de taarruz hazırlığındadırlar. Bu durumda Atatürk’e göre uygulanacak strateji, elde kalan kuvvetleri süratle Toroslara doğru çekerek son gücümüzle Anadolu topraklarını savunmaktır. Yol boyunca bu fikri Veliaht’a işlemeye çalışmıştır.
Vahdettin’in padişah olur olmaz yapabildiği şey, Başkomutanlık Vekâletini lâğvederek Enver Paşa’yı Erkânıharbiye Reisi durumuna indirmesi olmuştur. Ama bu, pratikte hiçbir şeyi değiştirmemiştir.
Atatürk’ün 9’uncu Ordu Müfettişliğine atanmasında Almanya seyahati sırasında Vahdettin üzerinde bıraktığı olumlu etkinin de bir ölçüde payı olduğu düşünülebilir.
Loyd Corc ve Vahdettin’in
Mustafa Kemal’in
talihindeki rolleri
Atatürk’ün sağlığında Amerikan elçisi olan ve kendisiyle uzun konuşmalar yapan General Sherill’e göre: "Talih, bir taraftan Yunanlıları İzmir’e çıkarırken öbür taraftan, onlara karşı koyacak Mustafa Kemal’i Samsun’a getiriyordu. Bu dramda, Yunanlıları İzmir’e gönderen Loyd Corc ve Mustafa Kemal’i Anadolu’ya tayin eden Vahdettin adındaki iki kukla, talihin âleti olmuşlardır. Vahdettin, Mustafa Kemal’i Samsun’a Ordu Müfettişi olarak göndermekle, başkenti, arzu edilmeyen şahsiyetinden kurtarmayı düşünmüştür." Hükümdar, Almanya seyahatinde (15 Aralık 1917-4 Ocak 1918) refakatindeki Mustafa Kemal Paşa hakkında iyi intibalar edinmişti. "Onu takdir ettiğini ve kendisine güveni olduğunu" açıklardı. Her ikisinin Enver Paşayı sevmemeleri, onları birleştiriyordu. Mustafa Kemal’in yurt sevgisi, herhalde, Vahdettin’in gözünden kaçmamış olmalıydı. Fakat, hükümdar, kendi durgunluğu ile Mustafa Kemal’in ateşli ruhu arasındaki uçurumun farkına varamamıştı. (Bitti)