ATATÜRK’TE OKUMA TUTKUSU (09 Kasım 2013)

ATATÜRK’TE OKUMA TUTKUSU (09 Kasım 2013)

ATATÜRK’TE OKUMA TUTKUSU

Demokratik memleketlerin hukukî meseleleriyle daima ilgilenmişti

Atatürk’ün kitaplığı
Atatürk’ün kitaplığında hangi yapıtlar vardı, bunlardan nasıl yararlanıyordu, okuma metodu neydi? Bu konuda Profesör Dr. Afet İnan’ın aktardıkları şöyle:
"Hususî kütüphaneler, şahısların ilgi duydukları ve değer verdikleri kitaplar koleksiyonudur. Bunlara hediye edilenlerin muhafazası da eklenebilir. Atatürk’ün kütüphanesi Çankaya’daki eski köşkünde kahverengi ve bir kısmı camlı dolaplı köşe odada idi. Güzel ciltli bu kitaplar askerlik, hukuk, tarih ve edebiyat konularına ait idi. 1929-30 yılından sonra büyük miktarda ve bilhassa Fransızca neşredilmiş tarihe ait kitapların getirilmesi ile bu odadaki yerler kâfi gelmemiş ve ona bitişik kule odası denilen yere siyah-beyaz çizgili meşeden bir ikinci kütüphane ve çalışma masası ilâve edilmişti. Yeni Pembe Köşk yapılacağı zaman Atatürk’ün mimardan istediği bilhassa şu olmuştur: Çok geniş bir kütüphane ve üzerinde haritaların açılıp tetkikler yapılabilmesi mümkün masanın bulunacağı ferah bir yer ve çok miktarda kitap koyma yerleri. Bugünkü Çankaya’daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün üst katında, Ankara’ya doğru bakıldığı zaman köşkün sağ ucunu teşkil eden "L" biçimindeki kütüphanedir. Burası Atatürk’ün zevkine ve isteğine uygun olarak yapılmış ve tavana kadar rafları olan kitaplık kısmı çalışma yerinden kadife perdelerle ayrılmıştır.
Çoğunluğu dil konularıyla ilgiliydi
Atatürk, buraya eski köşkten, daha ziyade yeni kitapları naklettirmişti. Kütüphaneye girilen sofadaki kısma ise albümleri ve geniş mecmua koleksiyonlarının konulacağı raflar yapılmıştı. Diğer eski kitapların bir kısmı eski köşkte bırakılmıştı. Atatürk’ün bu kitaplığında, hediye edilen çeşitli neşriyattan gayrı, kendi satın aldırdığı tarih, sosyoloji, ekonomi ve bilhassa dil konularıyla ilgili olanlar çoğunluğu teşkil ediyordu.
Bu izah ettiklerim dış görünüşe göre Atatürk’ün son on senesindeki şahsî kütüphanesinin durumudur. Bunu ayrıca kütüphane kayıt defterinden incelemek ve ona göre bir netice çıkarmak mümkündür.
Burada hususî kütüphaneden söz açılmakla üzerinde durmak istediğim konu ’Atatürk ve Kitap’tır.
Meselâ yukarıda izah ettiklerime göre sadece Atatürk’ün hususî kütüphanesinde bulunan kitapların kataloguna göre bu inceleme kâfi değildir. Çünkü zaman zaman, Atatürk diğer resmî ve hususî kütüphanelerden kitaplar getirtmiş ve onları okuduktan sonra iade etmiştir.
Atatürk’ün bildiğime göre bir entelektüel hayatı daima mevcut olmuştur. Zevk için okumuş, bilgi edinmek için okumuş ve yazılarına kaynak olması için okumuştur. Meselâ bazen gece toplantılarında eski şiirlerden okuttuğu gibi şairlerimizin eserlerini kendi seslerinden dinlemiş, güzel yazılmış nesirleri okumaktan haz duymuştur.
Bizzat kendisi de bazı şiirleri ezbere okumasını pek severdi. Hukuk konularını Atatürk bir meseleyi incelemek ve Batı memleketlerindeki yeni nazariyeleri takip etmek için okumuştur.
Meselâ demokratik memleketlerin hukukî meseleleri daima kendisini ilgilendirmiş, bu konuda da pekçok kitap okumuştur. (Devam edecek)