Atatürk'e yapılan hakaret ve iftiralar tepki gösteren Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ın "Atatürk’e hakaret eden alçakların ortak özellikleri" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
- İLBER Hoca’nın tabiriyle... İstisnasız hepsi hödüktür.
*
- Geçimlerini Atatürk’e iftira ve hakaretten sağlamaktadırlar.
*
- Dakikada 49 iftira atma becerisine sahiptirler.
*
- İftira atmak ve hakaret etmek dışında Atatürk’e dair yapabilecekleri tek bir şey bile yoktur.
*
- “Keşke Yunan işgali başarılı olsaydı” diyecek kadar kafadan çatlaktırlar.
*
- Kafayı Atatürk’ün yatak odasına takacak kadar sapıktırlar.
*
- İffetli bir kadına iftira atmanın öteki dünyadaki bedelini unutacak kadar alçalmışlardır.
*
- Haysiyet nedir bilmezler.
*
- Atatürk’e dil uzatmanın çok riskli olduğu dönemlerde susacak kadar korkaktırlar.
*
- Müslümanlık adına ahlaksızlık yapılabileceğine inanacak kadar Müslümanlıktan uzaktırlar.
*
- Zihinleri, ilgileri, merakları... Hep bellerinin altındadır.
ATATÜRK’ÜN ANNESİNE SÖVEN ALÇAKLA İLGİLİ BİR NURCU’NUN MEKTUBU
YUSUF Şenyer’den aldığım mektubu aynen yayınlıyorum:
*
- Öncelikle size hürmetlerimi sunuyorum.
- Yazınızda Atatürk’ün annesi hakkında çirkin şeyler söylediğini ifade ettiğiniz kişiyle ilgili olarak “Nurcuların Okuyucular kolundan bir adam...” demişsiniz.
- Üzüldüm.
- Ben de Nurcuların “Okuyucular” olarak isimlendirdiğiniz kolundanım. (Ya da öyle olduğumu sanıyorum). Ki Nurcuların en istikametli koludur.
- Sözünü ettiğiniz videoyu izlemedim. Kimdir, neler söylemiştir, bilmiyorum. Sadece sizin yazınızdan neler olduğunu öğrendim.
- O kişinin “Okuyucu” olduğunu belki kasten yazmadınız. O kişinin, o cemaate mensup olduğunu ifade etmek için böyle yazdınız.
- Ama bu genelleme beni (ve inanıyorum ki benim gibi düşünenleri) derinden üzdü. Bütün bir cemaati, grubu zan altında bıraktı. Bu cemaat hakkında fikir sahibi olmayanlara yanlış tanıtmış oldu. Hak etmediğimiz bir etiket yapıştırılmış oldu.
- Atatürk’ü sevenleri (ki ülkemizin yüzde 95’ini kapsar diye düşünüyorum), bu cemaate düşman etti.
- Halbuki üstadımız Bediüzzaman Said Nursi, ne kendi hayatında böyle bir tutum sergilemiş ne de talebelerine bunu yaptırmıştır.
- Bilakis, her daim milletin ve memleketin hassas noktalarını rencide etmekten, hatta bunları araştırmaktan ve zihnen bile meşgul olmaktan uzak durmaları konusunda ikaz etmiştir.
- Hürmetlerimle...
YUSUF ŞENYER
GÖZALTINA ALMAYIN BU ALÇAKLARI
BU alçakları gözaltına almak yerine... İçinde debelendikleri çukura mahkûm etmek gerekir.
*
Bu alçaklarla ilgili soruşturma açmak yerine... Yaptıkları haysiyetsizliğin utancı içinde kalmalarını sağlamak gerekir.
*
Bu alçaklarla ilgili adli takibata geçmek yerine... Bir daha Atatürk’e iftira atmaya yeltenemeyecekleri bir ortamı oluşturmak gerekir.
*
Bu alçakları hapse atmak yerine... Atatürk’e iftira atma ticaretinden gelir elde etmelerinin önünü kesmek gerekir.
FİNO
TETİKÇİ pisliğin teki, televizyona çıkıp benim için “fino” dedi, “sahtekâr” dedi.
*
RTÜK ne yaptı?
“Fino” ve “sahtekâr” hakaretlerini ifade özgürlüğü sayıp ceza kesmedi.
*
Bu kararı alan RTÜK yetkililerine sesleniyorum:
Televizyon ekranından size “fino” denseydi, size “sahtekâr” denseydi...
Yine de oyçokluğuyla “Bu ifade özgürlüğüdür” der miydiniz?
*
Doğru söyleyin ama...
Dininize, imanınıza doğru söyleyin.