ATATÜRK VE TÜRK KADINI (28 Ocak 2013)

ATATÜRK VE TÜRK KADINI (28 Ocak 2013)

ATATÜRK VE TÜRK KADINI

Türk kadını dünyanın en aydın, en erdemli ve en ağır kadını olmalıdır

Ben, saygıdeğer hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, tersine pek çok yönlerde onların üstüne çıkacak bilgi ve kültürle donanacaklarına asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle inananlardanım. 1923 (Atatürk’ün S.D.1I, s. 152 - 153)

Türk kadını ve erdem

Türk kadını dünyanın en aydın, en erdemli ve en ağır kadını olmalıdır. Ağır sıklette değil; ahlâkta, erdemde ağır, ağırbaşlı bir kadın olmalıdır. Türk kadınının görevi, Türk’ü düşünüş biçimiyle, kol gücüyle, kararlılığıyla koruma ve savunmaya gücü yeter kuşaklar yetiştirmektir. Milletin kaynağı, sosyal yaşamın esası olan kadın, ancak erdemli olursa görevini yapabilir. Herhalde kadın çok yüksek olmalıdır. Burada Fikret merhumun hepinizce bilinen bir sözünü hatırlatırım: "Elbet sefil olursa kadın alçalır beşer!" 1925 (Atatürk’ün S.D. 11, s. 231)

Türk kadını ve güzellik

Şunu ilâve edeyim ki, Türk ırkının dünyanın en güzel ırkı olduğunu tarihî olarak bildiğim için, Türk kızlarından birinin dünya güzeli seçilmiş olmasını, çok doğal buldum. Fakat, Türk gençlerine bu nedenle şunu da hatırlatmayı gerekli görürüm: Övünç duyduğumuz doğal güzelliğinizi sağlıklı biçimde korumasını biliniz ve bu yolda uyanık bir gelişmenin arasız gerçekleşmesini ihmâl etmeyiniz. Bununla beraber, asıl uğraşmak zorunluğunda olduğunuz şey, analarınızın ve atalarınızın oldukları gibi, yüksek kültürde ve yüksek erdemde dünya birinciliğini tutmaktır.
1932 (Cumhuriyet gazetesi, 3.8.1932)

Türk kadını ve yurt savunması

Bundan sonra Türk ırkı, kadınlarını, erkeklerinin yapmak zorunluğunda olduğu askerlik görevi dahil, bütün hizmetlere ortak ederse, Etilerde, İskitlerde, Amazonlarda olduğu gibi, kendi ırkından başkalarının hiçbir yardımına gereksinim duymaksızın büyük millî ülkülerine başlı başına ve bağımsız olarak yürümek yeteneğini kazanabilir. (Perihan Naci Eldeniz T.T.K. Belleten, Sayı: 80, 1956, s.741)
Türkiye Cumhuriyeti’nin esas düşüncesi, kadınları değil, erkekleri dahi, savaş meydanına götürmemektir. Fakat, Türk ulusunun yüksek varlığına, herhangi taraftan olursa olsun, ilişildiği zaman, işte o zaman Türk kadınları Türk erkeklerinin bulunduğu yerde hazır ve uyanık ve etkin olacaklardır. Bu, insanlığın yüksek huzuru, rahatı ve dünya insanlığı için gerekli bir ödev olduğundandır ki, Türk kadını bunu yapacaktır ve yapagelmektedir ve yapar. (Perihan Naci Eldeniz, T.T.K. Belleten, Sayı: 80, 1956, s. 742)
(Devam edecek)