Mustafa Kemal, millet olarak maddî ve manevî, nesi varsa ortaya dökmüştür
Atatürk dönemi, Türk kadın
hakları ve statüsü,
cumhuriyette kadın:
Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk kadınına bakışını Burhan Göksel’in Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları arasında çıkan ’Çağlar Boyunca Türk Kadını ve Atatürk’isimli kitaptan alıntılardan aktarıyoruz:
"XX. Yüzyılda Türk Kadını" konusunu incelerken, yüzyılın başından 1920’lere geçen olayların, yapılan işlerin akış temposu ve hızının kuşkusuz, XIX. yüzyıldan farklı olduğu görülür. Fakat sorunun kökenine inildiğinde bu devrede, reformist eylemler yapıldığı iddia edilemez. Ancak, konu ile ilgili genel bir fikir ortamının bu dönemde hazırlandığı da inkâr edilemez.
Türk tarihinde her yönü ile sosyal en büyük değişmeler ve hızlı gelişmelerin Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının 19 Ma-yıs 1919’da Samsun’a çıkmasıyla başladığı da dünya tarihçilerinin kabul ettiği bir hakikattir. Atatürk eyleminin büyük ve ilginç tarafı da buradadır.
Türk İstiklâl Savaşı; sadece, bir memleketin her tarafma, başka başka düşman ordularının yaptıkları işgallerden ülkeyi kur-tarmak için girişilmiş bir seri askeri operasyonlar topluluğu değildir.
Milletlerin tarihinde "büyük savaşlar" olmuştur. Üstün düş-manla savaşan ve muzaffer olan orduları vardır, ama bu sadece bir "Askeri Operasyon"dur.
Toplumların tarihinde "sosyal değişiklikler, inkılâplar" yapıl-mıştır. Bazıları kanlı, hem de çok kanlı olmuştur. Sonuçta galip gelen inkılâpçının dayandığı sosyal felsefe ne ise, onun gerekleri yerine getirilmiştir.
Cemiyetlerin hayat düzeninde, "ekonomi" büyük etkendir. Uygulanan ekonominin temel sistemlerinde değişmeler topluma yeni bir yön verir. Sosyal hareketlerle birleşerek yeni bir düzen kurulur. Bizim İstiklâl Savaşımız ve Atatürk İnkılâbı bu üç ayrı ve büyük işi, olayı birleştiren bir hareketler topluluğu veya komplek-sidir. Dikkat olunursa, görülür ki, Mustafa Kemal Paşa’nın: "Ev-vela askeri alanda düşmanı yenelim, sonra saltanatı yıkalım, ekonomimizi düzeltelim, daha sonra da rejimimizi değiştirir ve İnkılâbımızım parçaları olan reformları ele alırız" gibi bir sıralama görülmez. O, hepsine birden ve uygun ölçülerle el atar. O’nun "Liderlik" vasfının diğer liderlerden olan temel farkıdır.
Yunanlılar 20 Temmuz 1921’de Eskişehir’den Doğu’ya yani Sakarya istikametinde harekete geçmişlerdir. Sakarya Savaşlarının kokusu alınmaktadır ki O Sakarya Savaşı, hazırlık safhası, uygulama dönemi ile Mustafa Kemal için de Türkiye için de bir "Hayat-Memat" veya "Yaşam-Ölüm" mücadelesidir. Sanki William Shakespeare ünlü To be, or not to be - Olmak veya olmamak" sözünü Türk’ün Sakarya dönemi için söylemiştir. Mustafa Kemal, millet olarak maddî ve manevî, nesi varsa ortaya dökmüştür. Türkiye Büyük Millet Meclisi hareket halindedir. Karşılarındaki muhalefet her gün daha artmaktadır. Hükümet Merkezi’nin Kayseri’ye nakli hazırlıkları başlamıştır.
(Devam edecek)