ATATÜRK VE MECLİS -25-

ATATÜRK VE MECLİS -25-

Yavaş yavaş muntazam millî bir ordu kurma çalışmalarına başlandı

O günlerde ve bu koşullar altında il ve ilçelerdeki Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin desteğini ya da zorunlu itimadını sağlayan efeler, keyfî hareketlerini genişletiyorlardı. Elde devlet kuvveti olmadığı gibi, asker toplama olanağı da bulunmadığı için bir süre bu efe gruplarının makul davranışlı görünenlerinden faydalanmak zorunluluğu ortaya çıkmıştı. Bu efeler ikiye ayrılmıştı birkaç tanesi Atatürk’ün önderliğinde millî hareketi destekliyor veya öyle görünüyordu. Bir kısmı da hilâfet makamına bağlı bir tutum alıyordu. Bu yüzden birbirleriyle çarpıştıkları oluyordu. Bu efe grupları içinde maliyetinin sayısı ve teçhizatı bakımından en güçlü görüneni Çerkez Ethem’di Millî Mücadele’yi destekler ve işgal kuvvetlerine karşı savaşır göründüğü günlerde Atatürk’ün sempatisine nail oluyordu. Oysa bu onun cüretini ve küstahlığını artırıyordu. Ankara’ya gelişlerinde, o dönem Ankarasının tek otomobili olan vasıtayı Atatürk onun emrine veriyordu. Oysa adamın şımarıklılığı gitgide artıyordu. Bir diktatör olma vehmine kapılmıştı. Arzuları yerine getirilmediği zaman tehditler savurmaya başlamıştı. Bu azgınlığın son haddine vardığı günlerde Ankara’ya yolladığı bir mesajda Meclisin kapısının bir tarafına Mustafa Kemal’i, karşı tarafına da İsmet Paşa’yı asacağını söylecek kadar çılgın bir cüret gösteriyordu. Bu asi grup Çerkez Ethem’den ibaret değildi. Memleketin birçok yerlerinde bu gruplar halkı bizar ediyor ve halk onları işgal kuvvetlerinden daha zalim buluyorlardı. Bu feci durumu tabiîdir ki Yunanlılar nimet biliyor ve Anadolu içinde ilerliyorlardı. Böylece tarihimizin belki en tehlikeli dönemi başlamış oluyordu. Bir taraftan Yunan ilerleyişini durdurmak öte yandan başta Çerkez Ethem olmak üzere küstahlıklarını artıran asi kuvvetleri bertaraf etmek gerekiyordu. Bu konuda Mustafa Kemal, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin fedakâr desteğini sağlamayı başarmıştır. I. İnönü saldırımız başlamadan önce millî kuvvetlerden bir kısmını Çerkez Ethem’e karşı yöneltme zarureti doğmuştu. Bu hamle İsmet İnönü’nün himmeti ve fedakârlığıyla başarıya ulaştı. Çerkez Ethem grubu bertaraf edildikten sonra İnönü’de düşmana ilk darbe indirildi.
Büyük Millet Meclisi’nin ve hükümetinin teşkilâtlanması sayesinde yavaş yavaş muntazam millî bir ordu kurma çalışmalarına başlandı. Bu tarihin en güç görevlerinden birisiydi. Fakat Mustafa Kemal’in, I. Meclisin ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin fedakârlığı ve vatan sevgisiyle başarılmıştır. Bu şüphesiz Atatürk’ün ve Meclisin en büyük ve en şerefli başarılarından birisidir.
Milli Zaferler
Mustafa Kemal’in askerî dehasını Çanakkale’den sonra bir defa daha belirten millî zaferler İnönü, Sakarya ve Dumlupınar adlarıyla askerî ve siyasî tarihe geçmiştir.