Mustafa Kemal Paşa ile Kazım Karabekir Paşa bu tartışmayı yaparken, İtilaf Devletleri, özellikle İngiltere, Bolşevikler ile Türkler arasındaki ilişkileri kesmek amacıyla Kafkas milletleri aracılığıyla bir plan uygulamaya başladı.
Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve belki Kuzey Kafkasya Hükümetlerinin bağımsızlıklarını ve bu hükümetlerin Bolşeviklere karşı mücadelelerini desteklemeye başladı.
Mustafa Kemal’in teklifi
Bunu fırsat bilen Mustafa Kemal Paşa, Türk Sovyet ilişkilerini dostane bir zemine çekmek için, Bolşevik Hükümetine bir mektup yazmış ve şu teklifte bulunmuştur; "Bolşevik kuvvetler Gürcistan’a karşı askeri hareket yapar, ya da izleyeceği politika ve göstereceği etki ile Gürcistan’ın da Bolşevik uyuşmasına girmesini ve içlerindeki İngiliz kuvvetlerini çıkarmak için bunlara karşı harekete geçmesini sağlarsa, Türkiye Hükümeti de, yayılmacı Ermeni Hükümeti üzerine askeri harekat yapmayı ve Azerbaycan hükümetinin de, Bolşevik devletler topluluğunun içine alınmasını kabul eder."[Atatürk Sovyet sisteminin eşit şartlarda oluşacağına inandığı için Azerbaycan’ın o günkü şartlar içinde Sovyet sistemi içinde kalmasının makul olacağı kanaatinde idi. Fakat çok geçmeden Sovyetlerin bu sözü tutmadığını görünce Bakü’deki Türk sefiri Memduh Şevket Bey’e talimat vererek Azerbaycan’ın Karabağ ve Nahcivan dahil olmak üzere toprak bütünlüğünün sağlanmasını temin etmiştir. (Mehmet Saray, Atatürk ve Türk Dünyası, TTK, Ankara 1995, s. 36-41) Ayrıca Atatürk, Türkiye ile Azerbaycan arasında bir Ermenistan Cumhuriyeti’nin oluşturulmaması için büyük gayret sarfetmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde konu tartışılırken hükümet adına konuşan Ahmet Muhtar Bey şu konuşmayı yapmıştır: "Endişemiz şu ki, İngilizlerle Bolşevikler Azerbaycan Türk Alemi ile bizim aramıza bir Ermenistan dikmek istiyorlar... Tekrar arz ediyorum: Bütün dünyanın ittihaz ettiği bir karar var. O da bizimle Azerbaycan arasında, Azerbaycan’laTürk Alemi arasında bir Ermenistan meydana getirmek istiyorlar... Bakalım kim galebe edecektir: Karahan’ın sürüklediği Sovyetler mi, yoksa biz mi?" (TBMM Gizli Celse Zabıtları, Ankara 1980, C. I, s. 439-440).] Sonunda iki taraf anlaşarak bu planı uygulamaya koymuştur. Ankara Hükümeti önce "Elviye-i Selase"nin ilhakına, sonrada silah deposu haline gelen ve devamlı insan katleden Ermenistan’ı silahsız hale getirmek için "Ermenistan Harekatı"nı başlatmaya karar vermiş ve bu kararını 20 Eylül 1920’de Kazım Karabekir Paşa’ya bildirmiştir.
Karabekir’e talimat verilir
Ankara Hükümeti, Doğu Cephesi kumandanı Kazım Karabekir Paşa’ya verdiği talimatla şu hedeflere göre hareket etmesini istemiştir:
"Doğu ordumuz derhal Kars genel istikametinde taarruz hareketi icra edecektir. Birinci devrede harekatın Kağızman-Nevselim-Murdenk hattına kadar genişletilmesi kafidir. Bununla beraber bu hat kati olmayıp, askeri vaziyete müsait olduğu ve icap ettirdiği takdirde taarruz başından itibaren daha doğuya doğru uzatılmalıdır. Aslî maksat Ermeni silahlı kuvvetlerini imha etmektir. Bunun için taarruz harekatının ani olarak başlaması lazımdır.
(Devam edecek)