23 Temmuz’daki Erzurum Kongresi’ni takiben 4 Eylül 1919’da gerçekleştirilen Sivas Kongresi’nde alınan kararlarda Türk milletinin Milli Mücadele’yi azimle yürütüp istiklalini korumada kararlı olduğu belirtilerek Amerikan mandası fikrine şiddetle karış çıkılarak Ermeni ve Rum emellerinin de asla kabul edilemeyeceği bir kez daha tekrarlanmıştır. Bu konuda alınan karar şöyledir:
"Osmanlı ülkesinin herhangi bir bölümüne yönelecek müdahale ve işgale, özellikle yurdumuzda bağımsız birer Rumluk ve Ermenilik kurulması amacını güden harekata karşı Aydın, Manisa ve Balıkesir cephelerindeki milli savaşlarda olduğu gibi, hep birlikte savunma ve direnme ilkesi meşru kabul edilmiştir. Öteden beri aynı vatan içinde birlikte yaşadığımız bütün gayrimüslim azınlıkların her türlü hak ve eşitlilikleri korunmuş olduğundan bunlara siyasi egemenlik ve toplum dengemizi bozacak ayrıcalıklar kabul edilmeyecektir".
Görüldüğü gibi Mustafa Kemal Paşa, Erzurum ve Sivas Kongrelerinde alınan kararlarda Ermeni isteklerinin siyasi egemenlik ve toplum dengemizi bozmasına müsaade edilmeyeceğini vurgulamıştır.
General Harbord’un temasları
Sivas Kongresi’ni takip eden günlerde General Harbord başkanlığında bir Amerikan heyeti Mustafa Kemal Paşa’yı ziyaret eder. Generalin amacı Türkiye’nin Doğu vilayetlerinde bir Ermenistan kurulması ve Amerikan mandasının nasıl tesis edileceğini araştırmaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu görüşmeyi Nutuk’ta özetle şöyle anlatır:
"General Harbord başkanlığındaki heyet Sivas’a geldi. 22 Eylül 1919 günü General Harbord ile uzun uzadıya görüştük. General’e, Milli Mücadelenin maksat ve gayesi, Milli teşkilat ve birliğin ortaya çıkış sebebi, Müslüman olmayan azınlıklara karşı gösterilen duygular, yabancıların memleketimizdeki yıkıcı propaganda ve eylemleri üzerinde ayrıntılı ve belgelere dayanan açıklamalarda bulundum.
Generalin bazı garip soruları ile de karşılaştım. Söz gelişi: (Millet, tasarlanıp yapılabilecek her türlü teşebbüs ve fedakarlığa başvurduktan sonra da başarı sağlanamazsa ne yapacaksınız?) gibi. Yanlış hatırlamıyorsam, verdiğim cevapta demiştim ki: "Bir millet mevcudiyet ve istiklâlini temin için düşünebilecek teşebbüsleri ve fedakârlığı yaparsa muvaffak olur. Ya muvaffak olamazsa demek, o milletin ölmüş olduğuna hükmetmek demektir. Bu sebeple millet hayatta oldukça ve fedakârlık teşebbüslerine devam ettikçe başarısızlık söz konusu olamaz".
Atatürk’ün verdiği bilgilerle Doğu Anadolu’da bir Ermeni devletinin kurulamayacağını ve Türklerin de Amerikan mandasını istemediğini anlayan General Harbord Türkiye’den ayrılmıştır. Fakat Amerika’da bulunan Ermenilerle Ermeni sempatizanı Amerikalılar, kurdukları "Ermenistan’ın Bağımsızlığı İçin Amerikan Komitesi" adlı teşkilat ile Amerikan Hükümetine tesir etmeye başladılar. (Devam edecek)