ATATÜRK VE ERMENİ SORUNU (15 Haziran 2014)

ATATÜRK VE ERMENİ SORUNU (15 Haziran 2014)

Hrıstiyan unsurlara yeni bir takım imtiyazlar kabul edilmeyecektir

Gerek umumi harp sırasında gerek mütarekeden sonra Ermeniler ve Rumlar tarafından Müslüman ahaliye yapılan mezalim üzerinde durmak uzun bir hikaye olur. Brest Litovsk Muahedesi’nin akdini müteakip Rusların Şark Vilayetlerimizi tahliyeye başladıkları sırada Ermeni çetelerinin yapmış oldukları katliam ve tahribat kafi derecede herkesin malumudur.
Yunanlılara gelince: İzmir’in işgali sırasında öyle cinayetler işlemişlerdir ki, Yunanistan’ın müttefiki İtilaf Devletleri tarafından tescil edilmiş bulunan "İtilaf Devletleri Tahkikat Komisyonu" üyeleri bile 1919 sonbaharında bu vilayeti baştan başa katettikten sonra hazırladıkları raporda, Yunan makamları aleyhinde son derece ağır tenkitlerde bulunmuşlardır. Yunanlıların işgal ettiği diğer bölgelerde her yaş ve cinsiyetten onbinlerce Türk katledilmiştir".
Atatürk’ün, Rum ve Ermeni emellerine engel olmak için başlattığı mücadelenin ilk hazırlık toplantısı Erzurum’da yapılacaktır. 23 Temmuz 1919’da başlayan Erzurum Kongresi 7 Ağustos 1919’da tamamlanmış ve aldığı on maddelik kararın üçüncü maddesinde şu ifadeye yer verilmiştir:
"Her türlü işgal ve müdahale, Rumluk, Ermenilik teşkili gayesine yönelik telakki edileceğinden, hep birlikte müdafaa ve mukavemet esası kabul edilmiştir. Siyasi hakimiyeti ve içtimai dengeyi sarsacak surette Hrıstiyan unsurlara yeni bir takım imtiyazlar verilmesi kabul edilmeyecektir".
Amerikan heyetine rapor...
Erzurum Kongresi’nin 10 maddelik kararının bu üçüncü maddesi İstanbul’da büyük yankı uyandırır. Milli Mücadele aleyhtarı gruplar harekete geçerek Ermeniler lehine Doğu Anadolu’da bazı düzenlemeler yapılması için Amerikan heyetine rapor sunarlar. Bu rapor 12. Kolordu Komutanlığı tarafından 15. Kolordu Komutanlığına gönderilir ve Mustafa Kemal Paşa’ya takdim edilmesi istenir. Raporun en çarpıcı tarafı olan 3’üncü maddesi şöyledir: "3- O çevrede ve özelliklede Erzincan ve Sivas arasında yoğun olarak bulunan Ermeniler’in yine Ermenistan sınırları içine gönderilmelerinin sağlanması."
Mustafa Kemal Paşa bu rapora çok sert bir cevap verir. Biz bu rapordan özellikle o üçüncü maddeye cevap niteliğindeki bölümü vermek istiyoruz: "Üçüncü maddede, Erzurum ve Sivas arasında yoğun bir Ermeni topluluğu bulunduğu hayali, bilgisizlik ve vukufsuzluktan başka bir şey değildir: Harpten önce bile, buralarda oturanların büyük çokluğu Türk, birazı Zaza denilen Kürtlerden ve pek azı da Ermenilerden ibaretti. Bugün artık varlığından söz edilecek sayıda Ermeni yoktur. O halde bu gibi dernekler yetkilerini bilmeli ve bir iş yapmak isterlerse, hiç olmazsa Harbiye ve Hariciye Nezaretleri’nin barış hazırlıkları dolayısıyla yaptıkları resmi istatistik ve grafiklere olsun başvurmak zahmetinden kaçınmamalıdırlar. Bu telgrafın aynen İstanbul’a gönderilmesini rica ederiz".
(Devam edecek)