24 Nisan tehcir değil, katliamcı komitecilerin tutuklandığı tarihtir
Şüphe edilmemek gerekirdi ki, Ermeni katliamı konusundaki sözler gerçeğe uygun değildi. Aksine, güney bölgelerinde, yabancı kuvvetler tarafından silahlandırılan Ermeniler, gördükleri koruyuculuktan cür’et alarak bulundukları yerlerdeki Müslümanlara saldırmakta idiler. İntikam düşüncesiyle her tarafta insafsız bir şekilde öldürme ve yok etme siyaseti gütmekte idiler. NUTUK-1927
Sevgili okuyucularımız, içinde bulunduğumuz hafta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 93. yılını idrak ettik. Nisan ayının bir başka önemi de Çanakkale Kara Savaşları’nın başladığı tarih olmasıdır. Bu konuyu daha ileride tafsilatlı olarak ele alacağız.
Kısaca şu bilgiyi aktaralım: 25 Nisan 1915’te sabah gün ışırken donanmanın yoğun ateş desteği ile İngilizler, Mustafa Kemal’in düşündüğü noktadan, Seddülbahir’in 5 ayrı bölgesine asker çıkarmaya başladı. Ve 9 ay sürecek tarihin gördüğü en kanlı savaş başlamış oldu... Mustafa Kemal, bu tarihten itibaren 10 Aralık 1915’e kadar aralıksız olarak, 7 ay 15 gün süreyle, bu amansız savaşa katıldı.
Bu ayda bir de Ermenilerin soykırım yaygarası kopardıkları 24 Nisan var. Bugün, ABD Başkanlarının soykırım mı, yoksa büyük felaket mi diyecekleri de merakla(!) beklenir. Gerçekte; Diaspora Ermenilerinin her yıl sözde "Ermeni soykırımının yıldönümü" diye andıkları 24 Nisan, Ermeni Komiteleri kapatılarak yöneticilerinin, devlet aleyhine faaliyette bulunan ve masum insanları katleden 2345 komitecinin tutuklandığı tarihtir. Görüldüğü gibi bu tarih, sözde soykırım şöyle dursun, sözde soykırım iddialarına temel oluşturduğu iddia edilen "yer değiştirme" uygulamasıyla bile ilgili değildir. Değerli okuyucularımız, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu konuya bakışını; yaptığımız araştırmalar sonucu muhtelif kaynaklardan ve değerli Prof. Dr. Mehmet Saray’ın "Atatürk’ün Konuşma ve Yazışmalarında Ermeni Sorunu" adlı eserinden faydalanarak aktaracağız.
***
1919 yılı Mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktığında ülkenin genel durumu ve görünüşünü Nutuk’ta anlatan Mustafa Kemal Atatürk, azınlıklar meselesine de değinir ve şunları söyler:
Nutuk’a göre azınlıklar meselesi:
"Memleketin her tarafından Hıristiyan azınlıklar, gizli veya açıktan açığa, kendi özel emel ve maksatlarını gerçekleştirmeye, devleti bir an önce çökertmeye çalışıyorlar. Bunun için de İstanbul Rum Patrikhanesi’nde kurulan Mavri Mira Heyeti illerde çeteler kurarak gösteri, toplantı ve propagandalar yaptırıyordu. Yunan Kızılhaç’ı ve Resmi Göçmenler Komisyonu Mavri Mira Heyeti’ne yardımcı oluyordu. Yine bu Cemiyetin yönetimindeki Rum okullarını, izci teşkilâtları gençleri de içine almak üzere her yerde kuruluşunu tamamlıyordu.
Ermeni Patriği Zaven Efendi de, Mavri Mira Heyeti ile birlikte çalışıyordu. Ermeni hazırlığı da ‘tıpkı Rum hazırlığı gibi’ ilerlemekteydi. Trabzon, Samsun ve bütün Karadeniz sahillerinde örgütlenmiş olan ve İstanbul’daki merkeze bağlı bulunan Pontus Cemiyeti hiçbir engelle karşılaşmadan kolaylıkla ve başarıyla çalışmaktaydılar."
Mustafa Kemâl Paşa, Rum ve Ermeniler’in bu faaliyetleri karşısında çeşitli kurtuluş çareleri düşünüldüğünü ve bir takım cemiyetler kurulduğunu belirtmektedir. Özellikle Vilayât-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti’nin faaliyetlerinden bahseden M. Kemâl, Ermeniler’in Müslümanlara gaddarca davranmış olduklarının ve Ermeniler’in kötülüklerinin belgelerle tüm dünyaya cemiyet tarafından duyurulacağını belirtmektedir.
24 Nisan 1915’te ne oldu?..
Rus ve İngiliz kışkırtmaları sonucunda meydana gelen isyan ve katliamlar karşısında Osmanlı hükümeti, herhangi bir önleme başvurmadan önce Ermeni Patriği, Ermeni milletvekilleri ve Ermeni cemaatinin ileri gelenlerine "Ermenilerin Müslümanları arkadan vurmaya ve katletmeye devam etmeleri halinde gerekli önlemleri alacağını" bildirmekle yetinmiştir. Ancak, olaylar durmak yerine giderek yoğunlaşınca, ordunun bir çok cephede savaş halinde bulunması nedeniyle cephe gerisinin emniyete alınması ihtiyacı doğmuştur.
Bu maksatla, 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni Komiteleri kapatılarak, yöneticilerinden 2345 kişi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklanmıştır. İşte Diaspora Ermenilerinin her yıl sözde "Ermeni soykırımının yıldönümü" diye andıkları 24 Nisan, devlet aleyhine faaliyette bulunan ve masum insanları katleden 2345 komitecinin tutuklandığı tarihtir. Yani bütün dünyayı velveleye verdikleri, sözde soykırım yapıldı, katliama uğradık, tehcir edildik yerimizden yurdumuzdan olduk dedikleri tarihte yapılan; görüldüğü gibi devlet aleyhine faaliyette bulunan ve çoluk çocuk, ihtiyar, kadın demeden masum insanları katleden 2 bin 345 komitecinin tutuklandığı tarihtir. (Devam edecek)