ATATÜRK VE ERMENİ SORUNU (04 Mayıs 2013)

ATATÜRK VE ERMENİ SORUNU (04 Mayıs 2013)

ATATÜRK VE ERMENİ SORUNU

Hudut düzenlemeleri yapıldı. Böylece bölgeye sulh ve sükunet hakim oldu

Hudut düzenlendi
Bolşevik kuvvetlerinin Lehistan (Polonya) cephesinde mağlup olması ve Türk kuvvetlerinin Kafkas cephesinde Ermenileri yenmesi, kopmuş olan Ankara-Moskova ilşkilerini yeniden başlatmıştır. Mustafa Kemal Paşa, Garp Cephesi kumandanı Ali Fuat Paşa’yı fevkalade yetki ile Moskova’ya Büyükelçi olarak göndermiş ve yapılan çetin müzakerelerden sonra 16 Mart 1921’de Türk-Sovyet Dostluk Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile Sovyetler, Ermeniler lehine bir toprak talebinde bulunmadığı gibi, bir miktar askeri malzeme yardımında bulunmayı da kabul etmişlerdir.
Bir müddet sonra, 16 Mart 1921’de imzalanan Türk-Sovyet Antlaşması’nın şartları gereği ve ayrıca Ermenistan’da komünistlerin idareyi ele geçirmeleri sonucu, Türkiye, Sovyet Rusya, Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan arasında 13 Ekim 1921’de imzalanan Kars Antlaşması ile taraflar arasında hudut düzenlemeleri yapılmış ve bölgeye sulh ve sükunet hakim olmuştur.
Lozan’da Ermeniler meselesi
1 Mart 1922 günü TBMM’nin üçüncü toplanma yılı açış konuşmasında Atatürk, Türkiye-Ermenistan sınırını son olarak belirleyen Kars Antlaşması’nın imzalanması hakkında konuşurken, Ermeni olayları konusunda da şu sözleri söylemiştir: "Ermeni meselesi denilen ve Ermeni milletinin gerçek çıkarlarından ziyade dünya kapitalistlerinin ekonomik çıkarlarına göre halledilmek istenen mesele, Kars Antlaşması ile en doğru çözüm şeklini buldu. Asırlardan beri dostane yaşayan iki çalışkan halkın dostluk bağları memnuniyetle kuruldu".
Atatürk, Ermeni konusunu hem kendi ve hem de Türkiye gündeminden çıkarma kararında olduğu için, bu konunun konuşulmamasını, Dışişleri Bakanlığı’na atanan ve Lozan Murahas Heyeti’nin başkanlığına getirilen İsmet Paşa’ya yazılı ve sözlü talimat olarak bildirmiştir. İsmet Paşa Lozan’a hareket etmeden önce Atatürk’ün başkanlığında toplanan Büyük Millet Meclisi Hükümeti, İsmet Paşa’nın Lozan’da hangi konularda taviz vermeden müzakereleri yürütmesi gerektiğini belirten 14 maddelik bir talimat hazırlamıştır. Türkiye’nin milli hedeflerini kalın çizgilerle belirleyen bu talimatı İsmet Paşa uygulamak için Lozan’a hareket etmiştir. Bu talimat, herşeyden önce Türkiye’nin milli sınırlarını çizmeyi, sonra da bu sınırlar içinde devletin tam bağımsızlığını sağlamayı amaçlamıştır. İki noktada Türk Hükümeti savaşı göze alabilecek kadar kesin kararlıdır: Biri, "Ermeni Yurdu", diğeri kapitülasyonlardır. Lozan’da Türkiye’den Ermeni Yurdu istenirse, yani Anadolu’dan toprak koparılmaya çalışılırsa, görüşmeler derhal kesilecektir. Ankara’dan yeni talimat istemeye gerek bile yoktur. İsmet Paşa bu talimat çerçevesinde hareket ederek hükümete danışmadan görüşmeleri kesmeye yetkili olacaktır.
(Devam Edecek)