Atatürk kamikaze olmayı nasıl öğretti?

İtalya’nın faşist lideri Mussolini Antalya’ya göz dikmişti. Bir ara büyük bir hava kuvveti ve donanma ile Antalya sema ve kıyılarında gövde gösterisi bile yapmıştı.

16 Şubat 1935 günü Dolmabahçe’deydi.
Birden yaverlerine, “İzmir’e gidiyorum hazırlık yapın!” diye emir verdi.
Kılıç Ali, Salih Bozok ve Nuri Conker’e de, “Siz de geliyorsunuz,” dedi.

Hemen o gün Ege Vapuruyla yola çıktılar.

Ertesi gün vapur İzmir’e girecekken, süvariyi yanına çağırdı:

“Rotamız Antalya olarak değişmiştir,” dedi.

Arkadaşları şaşkındı. Ne olup bittiğine anlam veremedi.

Çeşme açıklarına gelindiğinde akşam olmuştu, nöbetçi yaver, Kılıç Ali’nin yanına gelerek:

“Reisicumhur Hazretleri iki günlük ihtiyacınıza yetecek kadar bir çanta ile sizi güvertede bekliyorlar. Kimseye bir şey söylememenizi emir buyurdular,” dedi.

Kılıç Ali tıraş takımlarını, bir iki gömlek ve çamaşırı çantasına koyup hemen güverteye çıktı.

Atatürk, Salih Bozok, geminin süvarisi ve Nuri Conker bir masanın başında toplanmışlar, haritayı inceliyorlardı.

Kılıç Ali, Salih ve Nuri Beylere göz edip neler olduğunu, nereye gidileceğini anlamaya çalışıyordu. Ama onlardan da yanıt alamıyor, Atatürk’ün dudaklarından dökülecek sözleri merakla bekliyorlardı.

Tam o sırada kendilerini takip eden iki torpidodan biri vapurun yanına yanaştı.
Atatürk, Kılıç Ali, iki yaveri, Salih Bozok ve Nuri Conker’i yanına alarak torpidoya geçti. Vapurdaki diğer kişilere de, Antalya’da buluşacaklarını söyledi.

Vakit geç olmuştu.
Torpido gecenin karanlığında, Ege’nin mavi sularında yol alıyordu. Kimse nereye gidildiğini bilmiyordu. Atatürk bir ara torpidonun süvarisi Albay Sait Bey’i yanına çağırtarak şu emri verdi:

“Alanya’ya gideceğim. Fakat bu fırsattan yararlanıp Rodos’un, bu civardaki İtalyan Deniz üssünün mümkün olduğu kadar yakınından geçerek durumlarını incelemek isterim.”

Torpido savaş durumuna geçti. Bütün ışıklar söndürüldü.

Atatürk incelemelerini yaptı, torpido sabaha karşı Alanya’ya demirledi.

Bir müddet Alanya ve Antalya’da konaklayan Atatürk ve beraberindekiler dönüşe geçti. Torpido Akdeniz’e doğru açıldı.

Atatürk köprü üstündeydi. Süvarisi Albay Sait Bey’i yanına çağırttı. Sait Bey hemen soluğu yanında aldı.

“Kaptan, şimdi İtalyan Donanması’na rastlarsak ne yapacaksın?”

Albay Sait Bey anında yanıt verdi:

“Rotamızı derhal değiştiririz Paşam!”

Kaşları çatıldı, sert ve keskin konuştu:

“Hayır, efendim, öyle şey olmaz. Tam yolla İtalyanların en büyük harp gemisinin bordasına çarpacaksın.”


Albay Sait Bey hazır ola geçti ve emri tekrarladı:

“En büyük İtalyan harp gemisinin bordasına tam yolla çarpacağım efendim...”

Akşam olduğunda sofrada o konu konuşulup tartışıldı. Herkes heyecanlanmıştı. Atatürk, gemi ile gemiye karşı yapmayı planladığı ‘çarpma hareketini’ planlamıştı.

Aynı taktiği bir kaç ay sonra buluştuğu havacı teğmenlere de öğretecek ve adeta Japonların yıllar sonra; İkinci Dünya Savaşı’nda uygulayacakları, vatan uğruna ‘Kamikaze’ saldırı ruhunu aşılayacaktı…

Yazarın Diğer Yazıları