ATATÜRK BOLU VE SAKARYA’DA (16 Temmuz 2013)

ATATÜRK BOLU VE SAKARYA’DA (16 Temmuz 2013)

ATATÜRK BOLU VE SAKARYA’DA

Halkının arasında, halktan bir kimse imiş gibi, serbestçe dolaşabilmiştir

17 Temmuz 1934, bundan tam 79 yıl öncesiydi. Türkiye cumhuriyetinin kurucusu, Reis-i Cumhur Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşı sonrası ilk kez Bolu’yu ziyaret etti. Atatürk, Bolu vilayetinin sınırında Gerede’de muhteşem bir şekilde karşılandı. Bolulular her 17 Temmuz’da Büyük Atatürk’ü şükranla anarlar. Atatürk Bolu’dan sonra Sakarya’yı teşriflendirmişlerdir. Bu yazı dizimizde değerli hocamız Prof. Dr. Enver Konukçu ve çeşitli kaynaklardan derlediğimiz; Mustafa Kemal Atatürk’ün Bolu ve Sakarya gezilerini aktaracağız. Bolu-Mustafa Kemal Paşa ilişkileri Erzurum Kongresi sırasında başladı. 23 Temmuz 1919’da Erzurum’da, 4 Eylül 1919’da Sivas’taki millî kongreler, bunlara ait metinler, telgraf yolu ile Bolu Mutasarraflığı’na ulaştırıldı. Heyet-i Temsiliye Başkanı olarak Sivas’tan bir çok talimat, Mutasarrıf Ali Haydar Beye, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne iletilmiştir.
Damat Ferit Paşa hükümeti ile bağlantının kesilmesi de Mustafa Kemal Paşa’nın isteği üzerine gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Dertli Gazetesi ve asayişle ilgili dilekler de Sivas’ta M. Kemal Paşaya duyurulmuştur. Bolu ile Adapazarı arasındaki Akyazı’da meydana gelen başkaldırma esnasında, İzmit, Adapazarı, Düzce ve Bolu yöneticilerinin sık sık dikkati çekilmiştir. Mutasarrıf Ali Haydar-M. Kemal Paşa görüşmeleri de, 1920 yılı içinde devam etmiştir.
Sonraki Mutasarrıf Halil Bey de Bolu-Ankara ilişkilerini titizlikle ve zaman kaybetmeksizin devam ettirmiştir. Bolu, Müdafaai Hukuk Cemiyeti (MHC) ve Kuva-yı Milliye çalışmaları ile Mustafa Kemal’in dikkatini çeken ilk sancaklardandı. Erzurum ve Sivas Kongreleri, Amasya görüşmeleri Bolu kamuoyunca takip edilmiş, Bolu Gazetesi de gelişmeleri takip etmişti.
Mustafa Kemal Paşa’nın, ilk ve kapsamlı gezisi Cumhuriyet’in ilânından sonra 1934’de gerçekleşecektir.
Anadolu gezilerinde, Bolu ancak 1934’de programa alınabildi. Şimdiye kadar, Reis-i Cumhur, Ankara, Yabanâbâd (Kızılcahamam) Gerede, Reşadiye, Bolu, Düzce ve Adapazarı güzergâhını görmemişti, fırsatını da bulamamıştı.
Türk devlet adamlarının halkı yakından tanımak, onların istek ve dertlerini dinlemek için zaman zaman yurt gezilerine çıktıkları bilinmektedir.
Mustafa Kemal Atatürk de, Milli Mücadele’de ve Cumhuriyet döneminde bu ilişkilere önem vermiş, yönetim-halk arasındaki birçok engeli kaldırarak, içten görüşmelerle, sağlıklı sonuçlara ulaşabilmiştir. Gerek Milli Mücadele’de ve gerekse Cumhuriyet’te, sık sık yurt içi geziler tertiplenmiş ve İstanbul gazeteleri, vilâyet merkezlerindeki yayın organları "Reis-i Cumhur"un inceleme ve görüşlerini yakından takip etmişlerdir. 1938 yılına kadarki temaslar, aynı zamanda lidere, Türk’ün Atası’na karşı sevgi ve saygıyı da, en güzel şekilde ifade etmektedir. Batı’da, Rusya’da, Asya ve Afrika ülkelerinde, şahsiyet ve güvenlik nedenleri ile halkın arasına giremez iken, "Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa" bu davranışı yıkmış, halkının arasında onlar gibi, halktan bir kimse imiş gibi, serbestçe dolaşabilmiştir. Batı’da, kendisi ile ilgili araştırmalarda, bilindiği gibi, diktatörlükle bile suçlanmıştı. Ama, O halkı ile bütünleşme hareketleri ile "diktatör" olmadığını göstermek istemiştir.
(Devam edecek)