İsmet Büyükataman, yaptığı yazılı açıklamada, anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayından sonra referandum yoluyla milletin önüne geleceğinin açık ve net olduğunu bildirdi.
2010 anayasa referandumu ve cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle oluşan fiili durumun yarattığı yönetim anlayışının, 15 Temmuz sonrasında Türkiye’nin çözmesi gereken bir problem olarak ortaya çıktığını belirten Ataman, bu gerçekten hareketle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin anayasa ve yasa ihlalleriyle kangren haline gelen yönetim sorunlarının ortadan kaldırılması amacıyla hükümete halkın hakemliğine dayanan bir çıkış yolu sunduğunu vurguladı.
Böylece geniş yetkilerine rağmen neredeyse hiç sorumluluğu bulunmayan cumhurbaşkanlığı kurumunun, meşruiyet açısından da orantısız olarak güçlendiğini belirten Ataman, "Nitekim bu meşruiyet karmaşası, 2014'te doğrudan halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçildiği günden itibaren ortaya koyduğu siyasi tutum ve davranışları ile 'fiili durum' tartışmalarını da beraberinde getirmiştir." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin, tarihin en zor ve sıkıntılı dönemini yaşadığını söyleyen Ataman, şunları kaydetti:
'Hayır' demek kolaydır. Çünkü 'evet' denirse yapılacak çok iş çıkacaktır. 'Evet' denirse taşın altına elini koymak gerekecektir. Önce ülkem ve milletim diyen Türk siyasetinin 47 yıllık dev çınarı MHP, bu devlet ve millet için değil elini, gövdesini taşın altına koymaya kararlıdır.