TL’nin değer kaybının hemen her gün devam etmesi ve A’dan Z’ye hemen her kaleme gelen zamlar ile beraber akaryakıt ücretlerine tek seferde yapılan 1-2 liralık zamlar gıda başta olmak üzere her ürünün fiyatını fahiş bir şekilde artırdı ve artırmaya devam ediyor.
Bu fiyat artışlarından şüphesiz en çok etkilenen grup ise en düşük maaşlarının 10 bin lira olduğu emekliler oldu.
Hal böyle iken temel gıdaların karşılanması bir yana dışarıda bir öğün yemek bile artık lüks tüketim kategorisine girdi.
Bu sabah Ataköy’de yöresel bir kahvaltı sipariş eden iki kişi, kahvaltının ardından kendilerine gelen adisyonu sosyal medya hesabından paylaştı.
5 dil peyniri, 1 zeytinli söğüş, 1 menemen, 1 sucuklu yumurta, 5 adet pişi, 8 adet çay, 1 kavurma, 2 portakal suyu, 1 simit, 1 tereyağı ve 2 adet su sipariş eden 2 kişinin ödediği ücret toplamda bin 790 lira oldu.
Gelen hesap karşısında ise sosyal medyada en düşük gelire (10 bin lira) sahip olan emeklilere şu soru soruldu: “2 bin lira verip kahvaltı yapamıyor musunuz emekliler?”