"At pazarlığı" tek taraflı mıydı!

"At pazarlığı" tek taraflı mıydı!

HAYRET mi edeyim... Ürkeyim mi... Yoksa tiksineyim mi...

***

"12 Eylül referandumu bu at pazarlığı için mi yapıldı..." Bunu mu sorayım...

Sorayım da kime sorayım.

Masanın o tarafına mı bu tarafına mı...

***

Allah aşkına şu manzaraya bir bakın...

Eski Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili itirafçı olmuş o günü anlatıyor.

Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu'na seçim yapılacak. FETÖ'cüler "Hoca en az 140 üye isterim diyor" diye bastırıyor.

Adalet Bakanlığımızın anlı şanlı temsilcileri "O kadar vermeyiz" diyor... Evlerde ekranlar kurulmuş. Adaylar tek tek ekrana vurduruluyor. Bir kısmına evet deniyor, ötekinin üstü çiziliyor.

Arkadaş, adalet dağıtacak insanlar üzerinden resmen at pazarlığı yapılıyor.

Sonunda FETÖ'ye verilecek 108 üye üzerinde anlaşıyorlar.

***

Tamam beyler.... Gün geldi... Devran döndü... Şimdi hepinizin, hepimizin eli yakalarında... "Vay canına, neymiş bu FETÖ'cüler" diye bas bas bağırıyoruz...

İyi de masada o imamların karşısına oturup, o at pazarlığını yapan ötekiler ne oluyor... O at pazarlığında ne istediyse verenler...

Masanın o tarafı kapkara da bu tarafı ak mı, pirüpak mı yani...

Ertuğrul Özkök Hürriyet

***

O kadar uzun boylu değil Hocam

DİYANET İşleri Başkanı Mehmet Görmez, geçen gün Minsk'e cami açılışı için gitti ve orada gazetecilerle sohbet etti. Konu doğal olarak yine Fetullahçılara geldi ve Başkan, FETÖ'nün yurtdışındaki faaliyetlerinin İslam kimliğine zarar verdiğini söyledi. "Üzülerek belirteyim, tabii ki bizim bu coğrafyalara FETÖ'den dolayı, millet olarak özür borcumuz var" dedi!

Bunu okuyunca ben de kendi kendime dedim ki "Hoop hocam, orada dur!" Fetullahçılar nedeniyle neden "millet olarak" özür dileyeceğimizi anlayamadım.

Hayır, millet olarak özür dilememiz gerekmiyor.

Fetullahçılar, yurtdışında okul filan açıyoruz diye rahmetli Ecevit'in bile gözünü boyamıştı. Ama en büyük siyasi destek, AKP hükümeti döneminde arkalarındaydı. Soruları çalıp başkalarının haklarını gasp ederek devlette yuvalanmalarına bu hükümet göz yumdu. Bir ülkede olup bitenden hükümetler sorumludur, bunlar hükümet ile el ele vererek kumpaslar kurdular, ne istedilerse aldılar vs.

(...)

 Bu coğrafyalardan özür dilemesi gereken de millet değil, AKP hükümetidir.

(...) hocam, kusura bakmayın da siz din adamı olarak bu sapık çetenin, İslam dışı olduğunu nasıl fark edemediniz? Sıradan bir din adamı da değilsiniz üstelik, adınızın önünde profesör de yazıyor. Bunların İslam ile alakaları olmadığını anlamanız için darbeye kalkışmaları mı gerekiyordu?

 Yoksa o yıllarda Fetullahçıların, İslam'a zarar verdiğini yazıp söylediniz de ben mi duyamadım?

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

***

Vatandaşın biri "Boğaz'da devlete ait 5 dönümlük bir araziyi işgal ettim!

Tapuyu üzerime yapın, durumu yasallaştırın" derse Bahçeli ne diyecek?

Akif Kökçe Milliyet (Açık Pencere)

***

Partili bu işin olmazsa olmazı

İktidar partisinin getirmek istediği sistemin olmazsa olmazı partili başkan veya partili cumhurbaşkanıymış..

(...)

Anlaşılan o ki..

İktidar partisi MHP'yle diğer maddeleri müzakere etmeye hazır..

MHP'nin itirazlarını dikkate alma niyetinde..

Partili cumhurbaşkanı maddesi hariç..

***

Peki, bu madde niye çok önemli?

Şundan..

Cumhurbaşkanı veya başkan olacak kişi aynı zamanda parti başkanı olursa yasamayı da kontrol eden konuma gelecek..

Yasama üzerinde de güçlü olacak..

Genel başkan ve cumhurbaşkanı adayı partisinin milletvekili listesini de hazırlayacak..

Seçilirse partisi de büyük ihtimalle Meclis çoğunluğuna sahip olacak..

Meclis çoğunluğunu yakalamasa bile büyük ihtimalle birinci parti olacak..

Vekilleri cumhurbaşkanı olacak kişi seçecek..

Seçilen cumhurbaşkanı aynı zamanda genel başkanı olduğu için partisinin milletvekilleri üzerinde söz sahibi olacak..

Partisinin milletvekillerine direktif verebilecek..

Partisi üzerinden yasamaya müdahale edebilecek..

***

Seçilen cumhurbaşkanının partisi Meclis çoğunluğunu da sağlarsa yasama beş yıl boyunca yürütmenin emrine girecek demektir..

Meclis çoğunluğunu sağlayamazsa..

(...)

O da düşünülmüş..

Cumhurbaşkanı kararnamesi bunun için..

Mehmet Tezkan Milliyet

***

"Dolar da dolmaz da" ama...

Başbakan dalgasını geçmişti: "Dolar da dolmaz da"

Umurlarında değildi: "Dolar bu iner de çıkar da!"

 Valla çıktığını hep gördük de, indiğini hiç görmedik!..

Siz sevgili okurlar, hayatınız boyunca, "Dolar yerlerde sürünüyor" diye bir haber okudunuz mu?..

(...) Başbakan, "Dolara bakmayın siz… Dolardan bize ne?" diyordu ya…

Türkiye'de iğneden ipliğe her şey dolara bağlı…

Dolara zam demek, akaryakıta zam demek…

Akaryakıta zam demek, kerevizden kuru fasulyeye kadar bütün gıda maddelerine zam demek…

Dolara bakmayacakmışız…

Pirinç ithal…

Kuru fasulye ithal…

Mercimek ithal…

Neyle alınıyor bunlar, çakıl taşıyla mı?..

Yahu otu ve samanı bile ithal ediyoruz, dahası var mı?..

Anguslar neyle geliyor?..

Hepsi dolara bakıyor!..

Dolar görülmemiş hızla fırlıyor bunlar Başkanlık peşinde… Ülkeye "Cumhurbaşkanlığı" adı altında Başkanlığı sokuşturacaklar muratlarına erecekler… Recep Bey Başkan olunca dolar mı düşecek?.. Pirinç, mercimek, kuru fasulye mi ucuzlayacak?.. Ot, saman ithaline gerek mi kalmayacak?..

Mehmet Türker Sözcü