Çok zeki, süratli karar verebilen ve itikat sahibi, hadiseleri en ince teferruatına kadar görerek inceleyen, hiçbir şeyi tesadüfe bırakmayan bir komutan olarak Atatürk kendi birliklerini ve düşman birliklerini çok iyi tanır, onların muharebe gücü hakkında doğru kararlar verirdi.
Sabırlı, temkinli, insan psikolojisini çok iyi bilen, meslek aşkına sahip, mesleğinin gereklerini yerine getiren ve daima okuyan, yenilikleri takip eden bir asker olan Atatürk aynı zamanda genç bir subayken askerlikle ilgili kitaplar da yazmıştır. Örneğin, Anafartalar Muharebeleri’ne ait raporlarından; Çanakkale Muharebeleri’yle ilgili detaylı bilgi edinebilirken "Zabit ve Kumandan ile Hasbihâl" kitabından askerlik ve komutanlık niteliklerini öğrenebiliriz. "Nutuk" ise Millî Mücadele’nin belgelerle gelecek kuşaklara aktarımının yanı sıra Mustafa Kemal Atatürk’ün Millî Mücadele’de karşılaştığı tüm engelleri yok etmesinde uyguladığı taktikleri onun azmi ve kararını gösteren bir eserdir. Atatürk en güç ve tehlikeli durumlarda iradesi, cesareti ve başarma azmi ile olayları kendi lehine çevirmesini bilir ve etrafında bulunanlara umutsuzluğa düşmüş insanlara güç verirdi.
Dinamiktir ve çalışma saati yoktur. Görev, ona göre insanın bırakamayacağı, kendinden bir tutkudur.
Atatürk bir asker olarak çok hırslıdır; ancak Atatürk’ün hırsı, ölçülü, mantıklı ve yüksek bir gayeye hizmet edici olup, kendi ülkesinin özgürlüğü içindir. Milletinin yararına kullandığı bu hırsını şovenliğe kaçmadan kontrol edebilmiştir. Hükûmet teşkilatına kanuna ve millet egemenliğine olan inancı nedeniyle diktatör olabilecek güce sahipken cumhuriyet rejimini benimsemiştir. Asker olmasına rağmen militarist rejimlere daima karşı çıkmıştır. Kendisi de bu hırsının vatanı için olduğunu 1914 yılında şu sözlerle ifade etmektedir. "Benim ihtiraslarım var: Hem de pek büyüktür. Fakat bu ihtiraslar yüksek mevkilere geçmek ve çok paralar kazanmak gibi adi emellere ilişkin değildir. Ben bu emellerin gerçekleşmesini, yurduna büyük faydaları dokunacak bunu da yararlılıkla yerine getirilmiş bir görevin canlı iç rahatlığını verecek başarısında arıyorum. Bütün hayatımın ilkesi bu olmuştur. Bu büyük fikre genç yaşımda sahip oldum ve son nefesime kadar onu korumaktan geri kalmayacağım."
Bu sözler Atatürk’ün başarılarının sırrını çözmek için ışık tutucu niteliktedir. Onun vicdanı ile yapmış olduğu onurlu bir sözleşmedir.