Aşk oluverdi düşmanlık!
Biz Türklerin hafızamız “nisyan ıle malûldür”; çabuk parlar, sonra hemen unutuveririz. Hamasi şiirlerimize rağmen “kinimiz” çok sürmez! Ne çare ki, düşmanlarımız öyle değiller; onlar kendi amaçlarını, “ezeli Türk korkusunu” unutmuyorlar.
Türk Hava Kuvvetlerinin muhteşem Kandil Dağı operasyonundan sonra, yeni bir efsane başladı. “Eski dost” Amerika kendi çıkarları istikametinde, “düşman” olmuştu. Askerlerimizin başlarına “çuval geçirdikten” ve Türkiye’yi, Birinci Tezkere kabul edilmediği için, akılları sıra “cezalandırdıktan” , PKK ile mücadelemizi engelledikten sonra, şimdi kendisine muhtaç olmayacak kadar güçlü ve kararlı olduğumuzu görünce, THK’nin operasyonuna güya izin vermiş! Irak semalarını açmış!
Ancak Washington’dan son haber: Amerikalılar operasyondan son dakikada, uçaklar sınırı geçtikten sonra haberdar edilmişler, yani “gafil avlanmışlar!” Köpürüyorlar!
Burada bir çelişki var; Washington bu konuda, “önceden bilgimiz vardı” diyor ve yarım ağızla “Türkiye haklı, ama hâlâ, bu sorun diyalogla çözülmeli” der. Tıpkı AB gibi... İkisi de “aşırı güç” kullanılmasına karşı uyarıyorlar TSK’yı!
Washington güç durumda
Kısacası Amerika güç durumda. Kürtleri, Barzani’yi, feda edemez... Barzani de, PKK’yı feda edemez! Bakalım Washington, bu “tavşana kaç tazıya tut” oyununda, bu ipte, nasıl cambazlık edecek! Ama biz hâlâ, Washington’un dostluğuna ve desteğine güveniyorsak hata ederiz!
Gül ve şal
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da galiba gafil avlandılar. Gerçi, 28 Kasım itibarıyla TSK’ya operasyon için yetki vermişlerdi ama bana kalırsa Genelkurmay bu darbeyi, Washington’a yaptığı gibi, Başbakana ve hükûmete de, uçaklar havalandıktan sonra haber verdi ve bu durumda da, durdurmak için, Başbakanın elinden bir şey gelmedi. Amerikan komutanları için olduğu gibi!
Var mı “bize yan bakan?”
Şimdi Gül de, Erdoğan da “kahraman pilotları tebrik etmekten” ve “ne gerekirse o yapılacaktır” demekten başka bir şey yapacak durumda değiller! Millet önünde tek çare, “başarıya ortak gözükmek” hatta, sahip çıkmak!
Muhteşem takiye
Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, “takiye” ustasıdırlar. Daha önce “Cumhuriyet, Atatürk ve Türklük” konusunda söylediklerini şimdi nasıl, tam tersine çevirdiler!
Kullandıkları vezin: “Takiyyetün, takiyetün, takiyye” ; Erdoğan, operasyon konusunda hep bu vezinle konuştu. Önce “operasyon yapılacak” dedi, sonra “silahlar bırakılsın, sorun diplomasi ve demokrasiyle çözülmeli” dedi, “etkin pişmanlık açılımından” söz etti. Şimdi hâlâ, Türk Hava Kuvvetlerinin bu darbesinin PKK’yı sona erdireceğini, “dağa çıkışları” azaltacağını,“inişleri” çoğaltacağını düşünebilir. Bu sorunun kökenlerini ve aslını bilenler, PKK’nın, KONGRAGEL olsa da asla değişmeyeceğini, pusuya yatsa bile, ortadan böyle kolay kaldırılamayacağını, ABD’nin bu konudaki tavrının da değişmeyeceğini bilirler... Hoş hayallerle operasyon gösteriden ibaret kalmamalı. Kalırsa, Türk gücünü anlamış olanlar, Türk’ün kızgınlığının da, saman alevi gibi olduğuna hükmederler! Ama bu konu bitmedi! Kış uykusuna yatmayalım: Düşman uyumuyor ve tepkilerin arkası gelecek. Barzani, bu darbeyi kolay hazmetmeyecek! Terör, kökü kazınmadıkça devam edecek!
BAYRAM: Sevgili okuyucularımın bayramını kutlarım.