Bel fıtığına birçok faktör neden olabilmektedir. Ağır yük kaldırma, ani yanlış hareketler, yanlış uyku pozisyonu, obezite, sigara tüketimi, şeker hastalığı, ağır iş koşullarında çalışmak gibi. Bel fıtığı, bel bölgesindeki omurların arasında bulunan diskin yırtılarak, sinirleri sıkıştırması durumudur. Omurlar arasındaki bu disk aniden ya da yavaş yavaş bozulabilir (dejenerasyon). Diskin merkezinde jöle kıvamın merkezi kısmı bulunur ve bu kısım dışa sızarak sinire bası oluşturarak uyuşukluk, ağrı, kuvvet kaybı, karıncalanma gibi bulgulara yol açabilmektedir, bu da bel fıtığının tanımıdır. Bel fıtığı, çoğunlukla bel ağrısı ve bacağa doğru yayılan ağrı ile kendini belli eder. Ağrılar geceleri daha da şiddetlenebilir.
Diskler, omurganın esnekliğini sağlar ancak fazla kiloların baskısı sebebiyle diskler deforme olur. Bu nedenle fazla kilolardan kurtulmak bel fıtığı oluşumu riskini azaltır. Oluşmuş olan bel fıtıklarında da ameliyata gitme sürecini geciktirebilir, ağrıları azaltabilir. Kilo vermek, ameliyat olduğunuz taktirde ameliyattan alacağınız yanıtı da iyileştirir.
Op.Dr.İsmail Bozkurt sözlerine sözlerine şunları ekledi:
“Mikrodiskektomi sayesinde hastanın ameliyatında küçük sayılacak bir kesi ile (yaklaşık 2-3 cm), sağlıklı olan diğer dokuların asgari düzeyde hasar görmesi sağlanmaktadır. Bu da hastanın ayağa kalkma ve iyileşme sürecini olumlu etkilemekle beraber omurga yapısının korunmasına da katkıda bulunur. Genellikle hastalar ameliyat oldukların günün akşamında ayağa kalkabilir ve ek bir sorun olmaz ise 1 gün sonra taburcu olabilir.Mikrodiskektomi sayesinde; ,yileşme süreci hızlanır, kanama ve enfeksiyon riski azalır, sinir veya omurilik hasar görme olasılığı azalır, 25-40 kat büyütme alanı ile fıtığın tamamı çıkarılır ve sinirin rahatladığı teyit edilir.”
