Artvin''de son yaşanan büyük çaplı yangınlar bölge halkının kabusu oldu. Köylerde çıkan yangınlarda çok sayıda ev, ahır ve samanlık küle döndü. Kentte son olarak çıkan yangınlarda, Yusufeli ilçesi Dereiçi köyünde 52’si konut olmak üzere ahır ve samanlıklarla birlikte 193 yapı zarar gördü. Merkeze bağlı Ortaköy köyünde ise iki gün önce 11 ev, 3 ahır ve 8 samanlık yandı. Şans eseri can kaybı ve yaralının olmadığı yangınlarda büyük çapta maddi zarar oluştu. Evsiz kalan vatandaşlar, yakınlarının yanına yerleşirken bakanlıkların destekleri ile yardım yapılan aileler için konut projeleri hazırlandı.
RAPORLARDA SEBEPLER AYNI
Artvin’de meydana gelen yılda 70 dolayında çıkan yangınlara ilişkin uzmanların yaptığı teknik inceleme sonucu hazırlanan raporlarda yangınların çıkış sebeplerine dair çarpıcı detaylar yer aldı.
Hazırlanan raporlarda yangınların tamamının yetersiz elektrik tesisatı, soba ve baca kaynaklı olduğuna dikkat çekildi. Kentte tarıma elverişli az sayıdaki arazileri daha verimli kullanmak isteyenler, evlerini toplu alanlarda iç içe inşa ediyor. Bu sebeple bir evde başlayan yangın bitişiğindeki evlere kolaylıkla sıçrayabiliyor. Çoğu ahşap ve eski olan evlerde eskiden sadece aydınlatma kullanılırken, günümüzde elektrikli ev eşyaları eklenince elektrik tesisatları yetersiz kalıyor.
Yangınlara sobalardan sıçrayan kıvılcımlar ve ahır ve samanlıkların yakınına yakılan ateşler ve bacaların temizlenmemesi de sebep oluyor. Kentte çıkan yangınlarda yerleşim yerlerinin uzaklığı ve köy içi araç yolunun uygun standartlarda olmaması itfaiye ekiplerinin yangınlara müdahalesini zorlaştırıyor.
''ELEKTRİK TESİSATLARI ÇOK ESKİ''
Artvin Belediyesi İtfaiye Müdürü Ercan Cebeci, kentte meydana gelen yangınlar hakkında konuştu. Yılda ortalama 70 yangın ihbarı aldıklarını belirten Cebeci, “Olaylara müdahalede arazi yapısı bizi zora sokuyor. Köylerin uzak olması, köy içlerinde araç yolunun uygun olmaması, itfaiye ekiplerini zorluyor. Yörede tarıma elverişli arazinin az olması dolayısıyla insanlar arazileri harcamamak için evleri iç içe inşa etmişler. Bu da tabii yangınlarda alevlerin kontrol altına alınmasını zorlaştırıyor. 27 yıllık itfaiyeciyim, Ortaköy’de 7-8 yangına geldim. Hepsinde ana sebep elektrikti. Ahşap evlerdeki elektrik tesisatları çok eski. Vatandaşların bu tesisatı değiştirmesi de maliyetli. En az 30-40 yıl önce yapılmış elektrik tesisatlarına çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, televizyon, elektrik süpürgesini çalıştırarak yükleme yapıyoruz. Bizim önerimiz eğer evdeki tesisatınız eski ise elektronik cihazların aynı anda çalıştırılmaması gerekiyor. Prizlerden aktarma prizler alınmamalı. Cihazların fişleri prizlerde bırakılmamalı. Televizyon izlemediğimiz zaman fişini prizden çekmeliyiz” ifadelerini kullandı.
''KÖYLER ÇOK DAĞINIK''
Vatandaşların sobalarına da çok dikkat etmeleri gerektiğini belirten Cebeci, “Evden ayrılacakları zamanlarda sobalarının söndüğünde emin olmalı. Ahır ve samanlıkların yanında ateş yakılmamalı, yakılırsa başından ayrılmamalı. Yine ahşap evlerde baca temizliğine de çok fazla dikkat edilmesi gerekiyor. Kurum tutuşmasına bağlı yangınlar da var. Artvin''de köyler çok dağınık olduğu için itfaiye araçlarının çok hızlı bir şekilde o köylere ulaşması mümkün olmuyor” dedi.
‘ARAZİMİZ YOK, O YÜZDEN DE EVLER HEP İÇ İÇE’
Ortaköy Köyü Muhtarı Yaşar Uğural, yangınların çoğunun elektrik tesisatlarından kaynaklı yaşandığını ifade ederek, "Elektrik tesisatları çok eski ama evde aynı anda kullanılan çok sayıda elektronik alet var. Bu durum, istemediğimiz şeylerin yaşanmasına sebep oluyor. Arazimiz yok, o yüzden de evler hep iç içe. Samanlıklar hemen evlerin yanında. Ahşap yapılar yoğunlukta. Başlayan bir yangın ne yazık ki tüm köyü etkisi altına alabiliyor. Ne yazık ki her yıl bu yangın korkusunu yaşıyoruz” diye konuştu.
‘HER YIL MUTLAKA BİR YANGIN YAŞIYORUZ’
Fatma Güneş ise, “Köylerde çoğunluğu ahşap evler var ve elektrik tesisatları çok eski. Çıkan yangınların elektrik tesisatlarının çıktığını düşünüyoruz. Evler de birbirine çok yakın, etrafta samanlıklar var. Bir yerden alev yükselince kontrolden çıkması çok kolay oluyor. Her yıl mutlaka bir yangın yaşıyoruz. Bazısını ucuz atlatıyoruz, bazısında ise birçok ailenin canı yanıyor” ifadelerini kullandı.
‘BİR KIVILCIMLA KÜL OLUP GİDİYOR’
Gülten Kuru da, “Evler birbiri ile iç içe. Yer yok ki uzak uzak evler yapalım. Mecburen birbirimize çok yakınız, samanlıklar da hemen evlerin yanında. Elektrik tesisatlarımızda da problem yaşıyoruz. Ahşap evlerimiz çıkan bir kıvılcımla kül olup gidiyor. Bütün köy toplansak da yangın önüne geçemiyoruz” dedi. (DHA)