Artık birlik zamanı
Türkiye, tüm dünya ile birlikte sıkıntılı bir salgın sürecini yaşadı. Üretim ve tüketim bıçak gibi kesildi. Canlarımızı kaybettik…
Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı enerji ve gıda fiyatlarındaki büyük dalgalanmaya maruz kaldı. Enerji fiyatları uçtu ve enflasyonu yerinden oynattı…
Türkiye, çılgın bir faiz indirme politikası sonucunda yükselen kur nedeniyle ağır bir enflasyon karşısında ezildi…
Türkiye, Kahramanmaraş Depremi'nde on binlerce canını kaybetti. Milyarlarca dolarlık zarara uğradı…
Ve en son yıpratıcı bir seçim sürecini yaşadık…
Bu noktada artık önümüze bakmamız gerekiyor. Karşımızda çok ağır bir ekonomik tablo var. Bu köşeden sizlere rakamları aylardır yazıyorum. Peki nasıl çözeceğiz bu sorunları? Tek yol var: Birlik olarak…
Kuzeyimizde savaş Rusya ve Ukrayna arasında değil. Batı bloku ile Rusya savaşıyor…
Tayvan'da ABD ve Çin arasında büyük bir çatışma kapıda…
Dünyada enflasyon ve resesyon beklentileri hâlâ canlı…
Demek istediğim şu, küresel olarak ekonomi ve siyaset karışmış durumda. Bu büyük dalgalara karşı Türkiye gemisini kim yönetirse yönetsin içerdeki tayfa birlik olmak zorunda. Eğer biz bu birliği sağlayamazsak sorunları çözemeyiz.
Sorunlarımız büyük ama unutmayalım ki onları çözecek kurumlarımız sorunlardan da büyük.
Şirketlerimiz güçlü, emekçilerimiz çalışkan, halkımız imanlı…
O zaman geriye ne kalıyor?
Çatışma kültürünü bir kenara bırakarak, sorunlara odaklanmamız lazım.
Türkiye, kamu ve özel sektörü ile her türlü sorunu aşacak kudrete sahipken hâlâ sorunların altında kalması kabul edilemez.
Seçim sürecini atlatıp, bir an önce önümüze bakmamız gerekiyor. Zaman geçiyor ve ülkemizin kurumları, insanları çok yıpranıyor.
Sözün özü; artık birlik olup, sorunların üzerine yürüme zamanıdır.