Artan ayak seslerinin anlamı
Sistem değişikliğinin oylandığı 2017 referandumuyla ülke başka bir yola girmişti... Kaderi değiştiren iller, ağırlıklı olarak ''devletten beslenen'' illerdi...
Bize özgü bir tuhaflıktı... Ülke nüfusunun yüzde 72''sinin, seçmenlerin yüzde 77''inin yaşadığı büyükşehirlerden ''hayır'' çıkmasına rağmen, referandumdan ''evet'' çıkmıştı... Küçük şehirler ve kırsal, ülkenin kaderine hükmetmişti...
Birkaç istisna dışında ''devleti besleyen'' şehirler ''hayır'' derken, ''devletten beslenen'' şehirler ''evet'' demişti... Sonuçta ''devletten beslenenler''in dediği olmuştu...
***
''Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi''nin oylandığı referandumda ''hayır'' oyu daha çok çıkan büyükşehirleri ve oranları hatırlayalım:
Adana... Hayır... Yüzde 58.2...
Ankara... Hayır... Yüzde 51.2...
Antalya... Hayır... 59.1...
Aydın... Hayır... 64.3...
Balıkesir... Hayır... 54.5...
Denizli... Hayır... 55.5...
Diyarbakır... Hayır... 67.6...
Eskişehir... Hayır... 57.6...
Hatay... Hayır... 54.4...
İstanbul... Hayır... 51.4...
İzmir... Hayır... 68.8...
Manisa... Hayır... 54.3...
Mersin... Hayır... 64.0...
Muğla... Hayır... 69.3...
Tekirdağ... Hayır... 61.1...
İstisnayı oluşturan, yani ''evet'' oylarının daha çok çıktığı büyükşehirler Kocaeli, Gaziantep, Bursa, Kayseri, Konya gibi illerdi...
Yukarıdaki oranlardan da anlaşılacağı üzere büyükşehirlerden kaynaklanan ''hayır'' açığı, küçük şehirlerden, kasabalardan, köylerden gelen ezici oranda ''evet''le kapanmış ve referandum az bir farkla ''evet'' lehine sonuçlanmıştı...
Son yerel seçimler öncesinde "Bu defa büyükşehirler ne derse o olacak" başlıklı bir yazı kaleme almıştım... Bunu öngörmek için kâhin olmaya gerek yoktu... Sonuçta büyükşehirleri ezici bir şekilde muhalefet kazandı...
Önümüzdeki seçimler, sadece büyükşehirlerin değil, küçük şehirler ve kırsalın da tepki oylarının baskın geleceği bir seçime sahne olacak... Ekonomik gerçekler, artan yoksulluk ve işsizliğin etkisi, aidiyetlerden ve kamplaşmalardan daha fazla sonuca damgasını vuracak...
***
Artan ayak seslerinden bu gerçeği sezmek mümkün aslında... Kaybedilen büyükşehirler, kaybedilen sendika seçimleri, kaybedilen büyük çaplı kooperatif seçimleri, kaybedilen baro seçimleri vs. sürekli seçim kazanmaya alışkın statükoyu şiddetli sarsıyor... Anketler bu gerçeğin altını çiziyor... 20 yıllık ağır psikolojik üstünlük ve özgüven artık görülmüyor... Orantısız bir medya yapılanmasına rağmen gündem belirleme gücü muhalefete kayarken, iktidar savunma pozisyonuna sürükleniyor...
2017 referandumunun 15 Temmuz''un gölgesinde gerçekleşmesi elbette ''evet''in lehine bir durumdu ve buna rağmen büyükşehirler ''hayır'' demişti... Önümüzdeki seçimlerde ekonomik krizin yıkımı daha çok hissedileceği için bunun sandığa ağır biçimde yansıması mutlak görünüyor...