Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş''in öldürülmesini kaleme alan Yeniçağ yazarı Arslan Bulut, olayın siyası bir infaz olduğunu belirterek olay kadar olayda iki özel harekât polisinin kullanılmış olmasının da vahim olduğunu yazdı. Yaşananların devletin ne duruma düşürüldüğünün göstergesi olduğunu vurgulayan Bulut, siyasilerin toplumsal muhalefeti bastırmak için çete beslemesinin yeni bir durum olmadığını belirtti.
Siyasilerin mafya ile ilişkisini 10 Ekim 2010 tarihinde kaleme aldığı "Devletin kabadayısı" başlıklı yazısında da değerlendiren Bulut, o tarihte durumu şöyle anlatmıştı:
"İstanbul''da bir zamanlar gerçek kabadayılar vardı. Onların kabadayılığı yüreklerinden ve bileklerinden kaynaklanıyordu. Sonra devlet kabadayıları türedi! Devletin çeşitli güvenlik birimlerinde bulunan bazı kişiler, gerçekten bileği ve yüreği sağlam gençleri devşirerek, kendi hukuk dışı emellerinde, organize suç örgütlerinde kullanmak için kadrolu devlet kabadayısı haline getirdi. Başlangıçta bu durum bilinmiyordu. Fakat zaman içinde olaylar yargı aşamasında aydınlatılınca, görüldü ki kabadayı bilinenlerin tamamı, devletin kabadayısı imiş!
Devletin gücünü kullanarak yapılan kabadayılık, zayıflığın işaretidir. Rahmetli Cehar Dudayev, kendisine Moskova''daki Çeçen mafyası sorulduğunda, ''Bir ülkede devlet varsa mafya yoktur, mafya varsa devlet yoktur, yani mafya varsa devlet mafyadır'' demişti."