Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, bugünkü yazısında TÜİK'in açıkladığı son enflasyon oranını köşesine taşıdı.
Muratoğlu yazısında, "Hükümetin şahidi İstatistik Kurumu… Başkanlık sistemi ile beraber bir kararname yayınlandı. İstatistik Kurumu, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na yani Berat Albayrak'a bağlandı. Ekonominin başarısını nasıl ölçersin? Büyüme, enflasyon, işsizlik gibi verilere bakarsın. Ekonomiyi yöneten bakanlığın “başarısını ölçen verileri açıklayan” da bizzat ekonomiyi yönetene bağlıysa? İster şıracıya sor ister bozacıya… Koşarsın başarıdan başarıya… Öğrencinin aynı zamanda öğretmen olup kendine not vermesi gibi… Berat Bey'in Enerji Bakanlığı'ndan arkadaşı İstatistik Kurumu'nun başına atandığından beri ülke ekonomisi uçuşa geçti." ifadelerini kullandı.
Kimsenin istatistik kurumuna güvenmemesinin acı bir durum olduğunu belirten Muratoğlu, "Enflasyon nasıl düşük çıkıyor peki? Çok basit… Veri toplama yöntemi değişti! İstatistik Kurumu bu yılbaşından itibaren ciro bazlı örneklem yöntemine geçti. Bu ne demek? “Arkadaşım, seni kaç enflasyon kurtarır?” diye sorup, onu söylemek! Dur sana bir bardak soğuk şıra koyayım, ferahla demek." ifadelerini kullandı.
Muratoğlu'nun yazısının tamamı şu şekilde;
"Bundan 20 yıl kadar öncesinde sıkça rastlardım. Genelde kış akşamları ortaya çıkarlardı; “booo-zaaa” diye bağırarak sokak sokak dolaşırlardı. Benim için karanlık kahramanlardı sanki. Boza-tarçın-leblebi… Metin-Ali-Feyyaz gibiydi… Tabii mısır ununa su katıp boza diye satan sahtekârlara da rastlamak mümkündü…
Bu işi sıcak yaz akşamları da devam ettirmeye çalışan konusunda ihtisaslaşmış bozacılar elbette olurdu. Lakin çoğu “şıra” işine kayardı. Şıra dediğin de şerbet… Kuru üzümün yıkanıp ezilerek, genellikle kıyma makinesinden geçirilerek akabinde suyla karıştırıldığında üzümün aromasını ve şekerini suya vererek ürettiği içecek.
Osmanlı'dan beri gelen gelenek… Hani şıracının şahidi bozacı denir ya… Aslında şıracı ve bozacı aynı kişidir. Clark Kent ile Süpermen gibi… Biri mevsim değişince diğeri çarşı karışınca ortaya çıkar. Bozacıya şıracıyı sorsan ya da şıracıya bozacıyı… Kendini kötüleyecek hali yok ya… Cevapları hep aynı… Bu yüzden bozacının şahidi şıracı!
Hükümetin şahidi İstatistik Kurumu… Başkanlık sistemi ile beraber bir kararname yayınlandı. İstatistik Kurumu, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na yani Berat Albayrak'a bağlandı. Ekonominin başarısını nasıl ölçersin? Büyüme, enflasyon, işsizlik gibi verilere bakarsın. Ekonomiyi yöneten bakanlığın “başarısını ölçen verileri açıklayan” da bizzat ekonomiyi yönetene bağlıysa? İster şıracıya sor ister bozacıya… Koşarsın başarıdan başarıya… Öğrencinin aynı zamanda öğretmen olup kendine not vermesi gibi… Berat Bey'in Enerji Bakanlığı'ndan arkadaşı İstatistik Kurumu'nun başına atandığından beri ülke ekonomisi uçuşa geçti. Zira bu tarz kurumlar dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde bağımsız olarak faaliyetlerini yürütür. Bu sayede kendisine duyulan güveni sürdürür.
Ne acıdır ülkede kimsenin İstatistik Kurumu'na artık güvenmemesi! Enflasyon nasıl düşük çıkıyor peki? Çok basit… Veri toplama yöntemi değişti! İstatistik Kurumu bu yılbaşından itibaren ciro bazlı örneklem yöntemine geçti. Bu ne demek? “Arkadaşım, seni kaç enflasyon kurtarır?” diye sorup, onu söylemek! Dur sana bir bardak soğuk şıra koyayım, ferahla demek.
Sadece İstatistik Kurumu da değil… Merkez Bankası, kamu bankaları, Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Hazine, Maliye… Tamamı Berat Albayrak'a devredildi. Bakan değil çok amaçlı mutfak robotu sanki… Hem boza satıyor, hem şıra dağıtıyor. Bozacıya soruyorsun, “şıra nefis” diyor. Şıracı bozayı öve öve bitiremiyor.
İyi de güzel kardeşim birini mısır unundan yapmışsın, diğerinde sade suya şeker katmışsın. Külliyen kandırabileceğini mi sandın? İktidar olarak yıllarımızı israf ettiniz, hâlâ mı doyamadın? Vicdanları hâlâ nasıl kaldırıyor böyle acayip veriler açıklayıp insanları sersem yerine koymayı? Herkes aptal bir onlar akıllı!"