Ana akım medyanın bunu bir başarı öyküsü ve Avrupa Birliği'nin Türkiye ile ilişkilerine yeni bir hamle olarak değerlendirmesinin yanlış olduğunu belirten Ardan Zentürk, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetiminin 5 yıl aradan sonra Türkiye'nin bu toplantıya katılmasına niye onay verdiği sorusuna cevap aradı.
Bununla ilgili olarak deneyimli diplomat emekli büyükelçi Tugay Ulu Çevik'in konu hakkındaki yorumuna dikkat çeken Ardan Zentürk şunları söyledi:
Tugay Uluçevik hiçbirimizin fazla üzerinde durmadığı detaylar üzerinden uyarıda bulundu. Bence bu önemli uyarıyı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan anlamıştır. Uluçevik diyor ki; Dışişleri
Bakanlığımız Avrupa Birliği'nin bu davetini olumlu karşılamış ve Avrupa Birliği'nin Türkiye ile bir diyalog arayışı olarak değerlendirmiştir. Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası
Sözcüsü Peter Stano, Kıbrıs meselesinin toplantıdaki müzakerelerin ayrılmaz parçası olduğunu teyit etmiş ve şöyle demiştir:
Avrupa Birliği'nin (Kıbrıs konusundaki) tutumu çok net şekilde belirlenmiştir. Bu tutum kısa bir zaman önce Avrupa Konseyi'nin nisan ayındaki
Sonuç bildirgesinde ve önerdiğimiz stratejide de ifade edilmiştir. Yani Kıbrıs’ta iki devletli çözüm yok kardeşim. Bu, ‘Siz Rumların azınlığı olacaksınız’ bildirisidir. Yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti falan yoktur, Rumların hakim olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nde azınlık haklarıyla var olacaksınız. Tek devlet Rum kontrolünde, siz de azınlık olarak hakkınıza sahip olacaksınız. Avrupa'nın Kıbrıs meselesi budur ve son ilan ettikleri de budur ve bu devam ediyor.
Avrupa Birliği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ve Türkiye'yi Kıbrıs uyuşmazlığından yönelmiş oldukları egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm hedefinden ve Kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyeti' resmen tanınması talebinden vazgeçirme kararlılığı içinde ellerindeki kozları
Türkiye'ye karşı kullanma kararlılığı içinde görünmektedir diyor Tugay Bey.
Çok doğru, yani bizim Avrupa Birliği ile değil Kıbrıs meselesini herhangi bir konuyu çözmemiz mümkün değil. Ayrıca Avrupa Birliği Kıbrıs meselesinin de tarafı değil. Kıbrıs meselesinin üç tarafı var; İngiltere, Yunanistan, Türkiye…
Güney Kıbrıs Rum yönetiminin ve Yunanistan'ın gayri resmi dışişleri bakanları toplantısına Türkiye’nin davet edilmesine karşı çıkmamış olması da bu davetin asıl amacının ne olduğunu göstermektedir.
Sayın Fidan tabii gitsin görüşsün falan ama lütfen bakın Kıbrıs'ta verebileceğimiz bir taviz Türkiye'nin gömülmesi anlamına gelir. Açık ve net söylüyorum; ondan sonra isterseniz anahtarı Yunanistan'a teslim edelim Tugay Ulu Çevik'in bu analizini, önemsiyorum. Sayın Fidan’dan ricam; sizler de önemseyin.