Uluslararası ve ulusal olayları büyük bir titizlikle incelmesiyle haklı bir üne kavuşan Ardan Zentürk, İsmail Haniye suikastının üzerinden birkaç gün geçmesine rağmen olayın dünya medyasında “sanki olması gereken bir şeymiş gibi” ele alınmasına dikkat çekti.
Olayların enteresan bir noktaya doğru sürüklendiğinin altını çizen Zentürk “Çünkü anladığım kadarıyla bir aaster planla karşı karşıyayız nedir bu master plan? Nasıl oldu da Tahran gibi bir yerde daha henüz yapılış stili bile tam olarak anlaşılamamış bir suikaste kurban gitti? Gerçekten bu eylemi gerçekleştiren unsur orta ve uzun vadede neyi hedefliyordu?” diye sordu.
Uzun yıllar uluslararası siyaset hakkında analizlerde bulunan gazeteci “Hep aynı örneği veriyorum terör liderlerinin öldürülmesi, terör derken Hamas'tan bahsetmiyorum, veyahut direniş örgütlerinin bir bölümünün Hamas gibi öldürülmesi veya liderinin bir şekilde ortadan kaldırılması veya tutuklanması bir başka siyasi hareketin oluşmasına neden olur” tespitinde bulunduktan sonra “PKK terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan'ı Amerika ve İsrail bize Nayrobi’de paketleyip verdi. Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilip İmralı’ya konulmasında bu iki emperyal ittifakın büyük rolü vardı” diye ekledi.
Bebek katili Öcalan'ın Türkiye’ye verilmesinden sonra Batılı güçlerin onu bir kenara koyarak Murat Karayılan ve diğerleriyle İsrail ve Amerikan ittifakının ihtiyaçları doğrultusunda, bir başka ilişkiler ağı kurduğunu, sonrasında ise mevcut kadroyla Suriye'de, Irak coğrafyasında var olan Amerikan İsrail ortak ittifakıyla PKK'nın ittifakının ortaya çıktığını söyleyen Zentürk “Haniye de böyle bir olay” dedi.
Haniye’nin Sünni bir muhafazakar siyasetin adamı olduğunu hatırlatan Zentürk “Müslüman kardeşlere uzanan ve genelde Şii radikalizmin Kalesi olarak gözüken İran'ın güvenilirliği konusunda kafasında çok ciddi soru işaretleri olan bir liderdi. Bu nedenden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilişkisini daima sıcak tuttu” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 2006-2007 yıllarında Hamas'ın çok büyük zorluklar yaşadığını ve bu dönemde Hamas’ın Rusya ve İran ittifakının rotasına gitmesini Erdoğan’ın akıllı manevraları ve Katar’ın desteğiyle sağlandığını söyledi.
Zentürk, İsmail Haniye’nin Katar'da yaşadığını ve orada, Doha’da defnedildiğini hatırlatan Zentürk “Sonuç itibariyle Türkiye ve Katar varlığını, Türkiye ve Katar ittifakını, İran'ın hareketi olan müdahalesini önlemek maksadıyla bir denge unsuru olarak kullanıyordu. İsmail Haniye bu nedenle iki devletin işine gelmedi: biri İran, öbürü İsrail" diye konuştu.
Türkiye ve Katar'ın Hamas hareketiyle İsmail Haniye veya Halit Meşar ve o ekol üzerinden kurmuş olduğu ilişki, bu hareketin bir direniş örgütü olarak meşruiyetinin de zeminini oluşturduğunun altını çizen Zentürk, “Şimdi o zeminin yavaş yavaş ortadan kalkacağı ve hareketin tamamen İran'ın kontrolüne gireceği yeni bir süreçle karşı karşıyayız” uyarısında bulundu.
Yaklaşık 9 dakika süren videoda Ardan Zentürk, görüşlerine şöyle devam etti: Hamas'ın Türkiyesiz ve Katarız, ağırlıklı olarak İran bağlantılı bir hareket haline gelmesi İsrail'in soykırımcı politikasını ve yayılmacı kimliğinin güçlenmesine neden olur. Esasında İsmail Haniye, kelimenin tam anlamıyla İsrail'in Hamas'ı şeytanlaştırma, terörist kimliği güçlendirme ve radikal bir hareket olduğunu anlatmada zorlandığı bir karakterdi. İnsanlar esasında müzakereci öldürür mü? Ama sadece ve sadece bundan sonraki aşamada Hamas'ı batının da büyük hoşgörüsü çerçevesinde, yok etme kavgasında şu andaki liderlik, İsrail'in de hoşuna giden bir liderlik kimliği kazandı. Esasında daha işin başlangıcında yani Suriye Devrimi başladığında İran'la Hamas ilişkisi büyük bir deprem yaşamış ve Hamas'ın bir Sünni direniş hareketi olarak Suriye'de Beşar Eset'e karşı bir tavır almış olması, uzun süre Tahran - Hamas ilişkilerini yerle bir etmiş fakat Türkiye'nin sahip çıkmasına neden olmuştu.
Bütün bunlar çerçevesinde Yahya Sinvar’ın özellikle İsmail Haniye suikastinden sonra Doha'da ki ekibe İran'a yakın bir karakterin lider olması gerektiği yönündeki bilgiyi aktarmış olması da dikkat çekici. İsrail Dışişleri Bakanlığı “Yahya Varın Lider seçilmesi gazze'nin Artık tamamen İran'ın kontrolüne girmesi anlamına geliyor” diyor. Bunu derken bir şey hedefliyor; diyor ki batıya “benim elimi kolumu Tutmayın bakın adamı seçtiler ve Burası ikinci bir İran olmak üzere Ben buna izin vermeyeceğim” bütün hikaye budur.