Araplar İsrail'le iş birliğine yöneliyor

Araplar İsrail'le iş birliğine yöneliyor

Son olarak Prens Muhammed'in ‘İsrail'in de kendi topraklarına sahip olma hakkı olduğu' sözleri üzerine ortaya çıkan Suudi-İsrail yakınlaşmasının ardından diğer Arap ülkelerinin de İsrail'le yakın ilişki peşinde olduğu iddia edildi.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Amerikan dergisi Atlantic ile yaptığı söyleşide İsrail'le ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Prens Muhammed "İsrail ile birçok ortak çıkarımız var. Barış sağlanırsa, İsrail ve Körfez İşbirliği Konseyi arasında birçok çıkar söz konusu olur" dedi. Prens "İsraillilerin atalarından kalma yurtlarında ulus devlet çatısı altında yaşama hakkı olduğuna inanıyor musunuz?" sorusuna ise "Kendi ülkelerine sahip olmak İsraillilerin ve Filistinlilerin hakkıdır. Fakat istikrar sağlamak ve ilişkileri normalleştirmek için bir barış anlaşmamız olmalı" sözleriyle yanıt verdi. Riyad ve Tel Aviv arasındaki yakınlaşmanın yeni bir işareti olarak yorumlanan bu sözler, Ortadoğu'da olası ne gibi değişikliklerin sinyalini veriyor? İsrail ile arasında resmi diplomatik ilişki olmayan Suudi Arabistan İsrail'i tanırsa, bu hamlenin ne gibi sonuçları olur?

ADI KONMAMIŞ İTTİFAK

Suudi Veliaht Prensi Selman'ın açıklamalarını Sputnik'e değerlendiren Dış Politika Uzmanı Özdemir Akbal'a göre Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın bu açıklamaları "uzun zamandır adı konmamış bu ittifakı açık bir şekilde ilan etmek" anlamına geliyor.

Akbal "İsrail'in bir ulus devlete sahip olma hakkı olduğunu ifade ederek aslında uzun bir dönemden beri adı konmamış ittifakı da daha açık bir şekilde ilan etmiş oldu. Suudi Arabistan da pek çok diğer Müslüman ülke gibi İsrail'in 1967 Savaşı öncesi sınırlarına dönmesini bir diplomatik ilişki kurulması için en temel şart sayarken, Riyad'ın Washington ile olan ittifakı ve Tahran karşısındaki tutumu ise İsrail ile olan ilişkilerinde belirleyici bir role sahip. Suudi Arap yetkililerin İsrail aleyhinde tüm söylemelerine rağmen 1948'den beri Mısır ya da Suriye'nin yaptığı şekilde bir askeri operasyona katılmayarak kınama seviyesindeki karşıt duruşları da ikili ilişkilerin göründüğü kadar ters olmadığının bir göstergesi" dedi.

"ARAP ÜLKELERİ İSRAİL İLE YAKINLAŞACAKTIR"

Aralarında doğrudan bir diplomatik ilişki tesis edilmeden de iki ülkenin ABD'nin bölgedeki politikalarını etkilemeye devam edeceğine işaret eden Akbal şöyle devam etti:

"Her ne kadar yakın bir gelecekte iki ülke arasında resmi diplomatik ilişkilerin tesis edilmesi durumu görülmese de, İsrail ve Suudi Arabistan ikilisi hem geleneksel müttefikleri ABD'nin bölgedeki politikalarını etkileyerek yönlendirmek hem de karşılıklı çıkarları için birlikte hareket etmeye devam edecekler. Bu açıdan bakıldığında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Salman'ın yaptığı şey ise malumun ilamı olarak tanımlanmaktan başka bir durum değil. Zira İsrail-Suudi Arabistan ilişkileri özellikle Suriye olayı ile hayli yakın bir hale gelmişti. Her iki taraf da bölgesel güvenlik konularına dair ortak çıkarlara sahip olduklarını, istihbarat paylaşımı yaptıklarını çeşitli vesilelerle açıklamıştı. Bu durumda gelecek dönem için de bu faaliyetlerin giderek arttığı, İsrail'in diğer Arap Yarımadası ülkeleri ile de Suudi Arabistan üzerinden ilişki kurmaya başladığı bir döneme şahit olacağız.

İlgili Haberler