Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, ABD'nin vetosu sebebiyle BMGK'nin, Gazze'de 7 Ekim'den bu yana ikinci defa ateşkes talep eden karar tasarısını kabul etmekte başarısız olduğu aktarıldı.
Açıklamada, bunun, "sefil" uluslararası çifte standardın bir uzantısı olduğu kaydedildi.
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye de BMGK'nin, ABD'nin vetosu nedeniyle söz konusu karar tasarısını geçirememesinin, bir "utanç lekesi" ve İsrail'e kan dökme, yıkım ve tehcire devam etmesi için verilmiş "yeni bir onay" olduğunu belirtti.
Iştiyye, "Vetonun kullanılması, sivillerin hayatlarından edişe edildiği yalanını deşifre ediyor." ifadesini kullandı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, Amerikan kanalı PBS'ye yaptığı açıklamada, ABD'nin kararına muhalif olduklarını ve BMGK'nin kararlı duruş sergilememesinden ötürü de büyük bir hayal kırıklığı yaşadıklarını söyledi.
HAYAL KIRIKLIĞINI İFADE ETTİLER
Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi ise X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, "Washington'un masum sivillerin hayatını hiçe saymasından üzüntü duyduğunu" ve "kullanılan vetonun, insani kıstaslara yönelik bir hakaret olduğunu" kaydetti.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha ise yaptığı yazılı açıklamada, BMGK'nin Gazze'de ateşkesin sağlanmasına yönelik kararı oylamada başarısız olmasından duyduğu hayal kırıklığını ifade etti.
Taha, bu başarısızlığın, BMGK'nin uluslararası barış ve güvenliğin korunması ve İsrail'in Filistin halkına yönelik acımasız saldırıları nedeniyle kötüleşen insani duruma son verilmesi konusunda oynadığı rolü olumsuz etkileyeceğini savundu.
BMGK'nin bu kritik aşamada sorumluluk almamasının, İsrail'e saldırılara devam etmesi için fırsat vereceği uyarısında bulunan Taha, karar tasarısını destekleyen ülkelerin tutumunu övdü ve ateşkesin sağlanması için çaba sarf etmeye devam edilmesi gerektiğini vurguladı.
Hamas'ın Siyasi Büro üyesi İzzet er-Rişk de yaptığı açıklamada, ABD'nin, Gazze'de ateşkese varılmasını engelleyerek, "İsrail'in Filistin halkının kanını dökmesine doğrudan ortak olduğunu" belirtti.
