Arap Baharı’nda 'piyon' olmamak!
Gelişen olaylar; her şeyden önce, “Büyük Satranç Tahtası”nda piyon olmamak gerektiğini uyarıyor.
Gerçekten de 28 Şubat 2011’de bu sütunlarda, ABD’nin korkunç projesinden öne sürdüklerimizin uygulanıyor olması, tedirginlik ve dehşet yaratıyor.
ABD’nin ünlü genişletilmiş Büyük Orta Doğu Projesi, “Arap Baharı” ile mesafeler alırken, daha da “vurucu” hamlelere hazırlanıyor.
Bütün Orta Doğu; ister istemez projenin etkisine girmiş bulunuyor.
Üstelik projenin yeni boyutları da gün geçtikçe kendini gösteriyor.
Aslında; uğruna şimdiden çok kanların akıtıldığı proje, temelini Brzezinski’nin “derin” tezinden alıyor.
Yıllar önce belirttiğimiz gibi; Polonya kökenli Amerikan siyaset bilimcisi ve devlet adamı Zbigniew Kazimierz Brzezinski, dünyanın en önemli stratejistleri arasında yer alıyor. Brzezinski, neo-con yani “yeni muhafazakârların” fikir babalarından sayılıyor.
Görüşleri, Amerikan yönetimlerini o kadar etkilemiştir ki sadece Bakü-Tiflis Ceyhan Boru Hattı ve enerji kaynaklarının yerinde kontrolü gerektiği iddiaları dahi, takip edilip sırasıyla uygulanıyor.
Brzezinski’nin “Büyük Satranç Tahtası” eseri Fransa, Almanya, Rusya, Çin ve Hindistan’ı büyük ve etkin “Jeostratejik oyunu”, Ukrayna, Azerbaycan, Güney Kore, Türkiye ve İran’ı “Jeopolitik mihver” olarak
tanımlıyor.
Türkiye ve İran aynı zamanda sınırlı çapta “Jeostratejik oyunu” olarak niteleniyor.
ABD’in “küresel savunma stratejisi” gelecek en az 50 yılı kapsayacağı bizzat yetkililer tarafından
açıklanıyor.
“Büyük Satranç Tahtası”nda Türkiye için düşünülen rolü, bugünlerde yeniden hatırlatmak icap ediyor.
ABD’nin 21. yüzyılın bir imparatoru olabilmesi için Avrasya’nın öncesine değinen Brzeniski’nin “tehlikeli” tezi şöyle de yorumlanıyor.
“Avrasya; yaklaşık olarak beş yüz yıl önce, kıtaların siyasi olarak etkileşimde bulunmaya başlamasıyla birlikte, dünya iktidarının merkezi olmuştur.”
Bu tespitle; Avrasya’nın hakimi olan milletlerin dünya egemenliğine de sahip olduğu belirtiliyor.
Roma İmparatorluğu, Büyük İskender Makedon Krallığı, Hun İmparatorluğu, Moğol İmparatorluğu, Osmanlı Devleti ve Britanya İmparatorluğu hep bu topraklarda egemen olmuşlardı.
Brzezinski Avrasya’da yer almayan Amerika’nın, egemenlik iddiasını sağlam temellere oturtabilmesinin yolunun Avrasya’ya egemen olmak ve Avrasya coğrafyasında kendisine rakip olabilecek güçleri kontrol altında tutmaktan geçtiğini ifade ediyor.
Öte yandan; önemli hiçbir Avrasya sorunu, Amerika’nın katılımı olmaksızın ya da çıkarlarının tersine çözülmüyor.
Brzezinski, Amerika’ya kültürel egemenliğini daha uzun süre sürdürebilmeye odaklanmasını ve bunun getireceği jeopolitik değişimlere dayanabilecek çerçeveyi yansıtmasını da öğütlüyor.
Nereden bakılırsa bakılsın, Türkiye, “Büyük Satranç Tahtası” nın oyuncuları arasında yer aldırılmış bulunuyor.
Ne var ki; hiçbir şekilde “piyon” olmamak
gerekiyor.