Ara mı verdin? Vaz mı geçtin?

Ara mı verdin? Vaz mı geçtin?

Ara mı verdin? Vaz mı geçtin?

AKP ile DTP’nin anlaşarak sahneye koydukları oyunun, daha ilk adımda millet tarafından bozulduğunun altını çizen CHP lideri Baykal, “Milleti aldatamazsınız” dedi. Erdoğan’ın “ara verdik” dediğini hatırlatan Baykal, “Ara mı verdin, vaz mı geçtin?” diye sordu.

Milleti aldatamazsınız
Dağdan inen PKK’lıların teslim olması ve ardından serbest bırakılması aşamasındaki uygulamaların yanlış olduğunu belirten Baykal, Erdoğan’a yüklendi: Hukuk katledilmiştir. Bu milleti aldatmaktan vazgeçin

Hükümetin sözde Kürt açılımını değerlendiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan’a yüklendi. Partisinin grup toplantısında konuşan Baykal, “Önümüzde uzun süreden beri temel bir konuyla ilgili yeni bir aşamaya gelen bir sorun var. Aylardır Türkiye açılımla yattı, açılımla kalktı. Kürt açılımı yapacağız diye yola çıktılar, sonra onu bıraktılar, demokratik açılım dediler, sonra onu da bıraktılar, milli birlik projesi dediler” diye konuştu.Teslim olan PKK’lıların birer kahraman gibi karşılanışının ve ardından serbest bırakılışının, şehit ailelerinin yüreklerini dağladığını ifade eden Baykal, Başbakan Erdoğan’a seslenerek “Madalyasını ortaya atan, berat yazısını yerlere vuran, protez bacağını çıkarıp ’İşte benim madalyam bu’ diye gösteren gazilerimizi, şehit ailelerimizi görüyorsunuz. Milleti aldatamazsın” dedi.

Süreç neden tıkandı?
Sözde Kürt açılımı sürecinin tıkandığını ifade eden Baykal, şunları kaydetti: “Ağrı’ya gitti açılımı methetti, Erzurum’a gitti ’sil baştan yaparız’dedi. Bir gün içinde. Pakistan’a giderken ise ” Bu işe ara verdik “ dedi. Ne oldu, ne yaşanmıştır da, yüksek bir bekleyişle, kararlılıkla, iddiayla ortaya konulmuştur, sonra iki gün içinde bu politikadan çark edilmiştir. Bu kadar iddialı başlayan süreç niye tıkanmıştır? Kavga mı çıktı? İşin esasında bir kopmayı gerektiren ihtilaf mı var? Hayır. Ne var? Mutabakat sağladığınız, birlikte anlaştığınız bir planı uygulamaya koydunuz. O plan daha ilk adım atıldığı anda, millet bunu görünce o tepkisini ortaya koyarak, bu işi uygulanamaz hale getirdi. Bu işi engelleyen doğrudan doğruya milletin kendisidir. Millet vereceğini alacağını çok iyi biliyor. Bizim milletimiz gözüyle düşünür. Anlatmaya çalıştık, ancak görünce insanlar inandı. O zamana kadar belliydi, söylüyorduk.”

Talimatı kim verdi?
CHP Genel Başkanı, teslim olan teröristlere yapılan uygulamayla hukukun katledildiğini söyleyerek şunları kaydetti:
 “Geliriz ama bizi tutuklamayacaksınız diyorlar? İşbirliğinde, mahkemenin kararı, sen riskini al mı deniliyor? Ona, elbette sen merak etme, gerekeni yaparız sözü veriliyor. Bu söz için devlet teşkilatı oraya geliyor. Savcılıktaki ifadelerinde pişman değiliz diyorlar, Apo’nun talimatıyla geldik diyorlar. 221’i uyguladık diyorlar. 221’de örgütün üyesi olana o hakkı tanımak var mı? Pişman mısın, değil misin diye sordunuz mu? Bu ne biçim manzara? Bu mutabakat uygulansın diye hukuk katledilmiştir. Türkiye’de terör sanıklarının ayağına hakim taşımak diye bir olay var mı? Hadi savcıyı taşıdın, başsavcı talimat vermiş, peki hakime kim talimat verdi?”


Madalyalarınızı kurban etmeyin
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Baykal, çeşitli illerden gelen şehit aileleri ile Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehitler Dul ve Yetimler Derneği yöneticilerini ayrı ayrı kabul etti. Şehit aileleri ve gaziler, PKK’lıların Habur’da teslim olmalarından sonra yaşanan görüntülerden ve yargılamadan duydukları üzüntü ve tepkiyi dile getirdi. Şehit aileleri ve gazilere, “Ayağa kalktınız, gidişata el koydunuz” diye seslenen Baykal, bu konuda aynı anlayış içinde olduklarını söyledi.

Devlete küsmeyin
“Sizleri çok iyi anlıyorum” diyen Baykal, şunları kaydetti: “Kimseye zarar vermediniz. Örnek bir davranış oldu ve Türkiye’nin gidişatını yönlendirdi. Çok etkilediniz, kutluyorum. Ne kadar iftihar etseniz yeridir. Ortaya çıkan bu tablo dolayısıyla devletinize küsmeyin, kırılmayın. Size verilen madalyaları ne olur ortalığa saçmayın. O madalyalar bu milletin, bu devletin size armağanıdır. Sizin hakkınızın teslim edilmesidir. Onu kimseye kurban etmeniz mümkün değildir.”