Apo ile görüşme ve Hanefi Avcı

Merak ediyorum, bugünlerde didik didik edilen Hanefi Avcı ile ilgili şu konu da gündeme gelecek mi acaba?!!
5 Temmuz 1998’de...
32’nci Gün haber programında Hanefi Avcı Mehmet Ali Birand’a “Devlet içinde bir grubun PKK ile işbirliği içinde olduğunu, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nın, söz konusu ilişkiyi tespit ettiğini” söylemişti...
Öyle gizli saklı dinleme kaydı falan değil.. Açık, aleni..
Hanefi Avcı, devletin polisinin önemli bir görevlisi olarak, Mehmet Ali Birand’a bunları söylemişti..
Dinledik..! “Devlet içinde bir grup, PKK ile işbirliği içinde... Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı tespit etti...”
Apo, yakalandıktan sonra, DGM Savcıları’na verdiği ifadelerde, Hanefi’yi teyit etmiş ve ateşkes konusunu, şu şekilde dile getirmiştir:
“Bu ateşkes konusunu biraz açmak istiyorum. Ateşkes önerisi bize Avrupa temsilcimiz Kani Yılmaz ve Şahin kod adlı Ferhat Abdi isimli arkadaş tarafından getirildi. Abdi Şahin isimli arkadaşımıza da, Selim Okçuoğlu isimli ve avukatlık yapan HADEP’te de faaliyet gösteren kişi getirmiş. Bana getirilen ateşkes önerisi çok kapsamlıydı. Olağanüstü halin kaldırılacağını, geçici köy koruculuk sisteminin kaldırılacağını, Türkiye’nin üniter yapısına halel gelmemek kaydıyla bir takım düzeltmelere girişileceğini belirtmişti. Bu belge sanırım şimdi Avrupa arşivimizdedir, fırsat olursa ileride bu belgeyi getirtiriz. Aynı konuda, cezaevleri temsilcimiz Sabri Ok’la bir görüşme yapılmış. Sabri Ok kendisi ile de görüşüldüğünü ve aynı önerilerin kendisine de yapıldığını söyledi. Ben de bu konuda anlaşma yapmak istiyordum. Önerileri doğru olarak kabul etmek durumundaydım. Yine sanırım Genelkurmay’ın Toplumsal İlişkiler Başkanlığı’nda çalışan bir Albay, Brüksel’deki temsilciliğimize kadar gelmiş ve aynı önerileri getirmiş. Ben önerilerin ciddiyetine inandım, 1993’te de Özal’ın bu çeşit düşünceleri vardı, ancak ordu o zamanlar bu konuya hazır değildi. Bana getirilen önerilerde artık ordunun da bu konuya hazır olduğu belirtiliyordu. Bu sebeple, 1 Eylül 1998’de, ateşkesi tek taraflı olarak ilan ettim. Bana söylenen, resmen olmasa bile fiilen ateşkes şartlarına bağlı kalınacağı ve aşama aşama önerilerin gerçekleştirileceği idi. Ben Selim Okçuoğlu ile 2 yıldır görüşmekteyim. Arabulucu durumunda idi. Kendisi ile telefonla da görüşmelerim oldu.”
90’lı yılların sonuna doğru Emniyet İstihbarat Dairesi, PKK ile ilgili bir operasyon çerçevesinde bazı dinlemeler yapıyor.
Bu dinlemeler, cezaevindeki Sabri Ok adlı PKK elebaşı ile bir avukatı kapsıyor. İşin ucu Abdullah Öcalan’a kadar gidiyor.
Beri yanda da, bu ilişkiyi tamamlayan devlet görevlilerinden, bazı askeri kimliklerden bahsediliyor.. Bu aşamada operasyon hazırlığındaki bu emniyet birimine yönelik gelişmeler oluyor.. Birimin başındaki Bülent Orakoğlu görevden uzaklaşıyor..
Teknik Takip Sorumlusu Hanefi Avcı ise, 32 Gün programına, “Devlet-PKK teması” konusunda açıklamalar yapıyor...
Bu olayın yansımaları şöyle gelişiyor...
Star gazetesi, “Öcalan’ın bir aracı ile ateşkes için” ilişkiye girdiğini iddia ediyor... Hürriyet, 3 Haziran 1999’da “Kim bu esrarengiz aracı?” sorusunu ortaya atıyor...
Sonra?.. Sonra olay unutulup gidiyor...
Bugünkü iktidara “PKK-Apo ile görüşenler...” deniliyor da...
İşin evveliyatında da bazı durumlar var...
Üstelik, “Onlar şimcik ulusalcı!!”

Yazarın Diğer Yazıları