Anti- bakteriyel ırkçılık hutbesi

Son Cuma hutbesinde ırkçılığın işlenmesi iyi oldu!.. Bildiğiniz gibi ‘ırkçılıkla mücadele’ bizim önceliğimiz ve bu mücadelede camilerimiz önemli yer tutuyor!..

Halkımız lânetlenmiş ırkçılığın pençesinde!.. Camilerimiz ırkçılığın, kavmiyetçiliğin, asabiyenin etkisinde kalmış cemaatlerle dolu!.. İşten bundan dolayı Diyanet’in sosyal yaramıza parmak basarak, insanlarımızı bu lânetin çekim alanından çıkarmaya ve aydınlatmaya çalışması hoş oldu!..

Türkiye’yi dar’ül harp olarak nitelediği için Cuma’ya gitmeyenler, Cuma’yla, namazla, niyazla işi olmayanlar veya Cuma kendilerine farz olmayan kadınlar bilemeyebilirler cemaatin ne hâle geldiğini!.. Ortalık ırkçılıktan geçilmiyor!..

Geçenlerde Süleymaniye’yi mesken tutan Le Penciler, Fatih Camii’nden gelen bir grup dazlak tarafından darp edildiler!.. Bu saldırıyı sindiremeyen Le Pen’cilerin Eyüp Sultan Camii’nde yuvalanmış Altın Şafakçıları desteğe çağırdığı haberleri geliyor!.. Bu arada dazlakların da boş durmadığı, neticede etnik akrabaları olan Avusturya’lıÖzgürlükçüler’den, yani Sultanahmet Camii’nde pusuya yatmış Haider’in adamlarından yardım istediği biliniyor!..

* * *

Camilerimiz ve cemaatlerimiz bu durumda!.. Sağ olsun Diyanet el attı da bu topraklardan ırkçılığın kökü kazınacak!.. Annesi siyahî olduğu için Bilal-i Habeşî’yi küçümseyen cahiliyye kalıntıları hizaya sokulacak!.. Biz ki, Balkanlar’da tarihin en büyük katliamları yapılırken, İstanbul’daki Bulgar mahallesini çoluk çocuk yakmışız!.. Biz ki, Rusların yurtsuz bıraktığı çaresiz Kafkas haklarını Anadolu’da köle yapmışız!.. Biz ki, Çanakkale’de susuz kalan düşmanımıza su veriyor dümeniyle kezzap içirmişiz!.. Biz ki, ne zaman sınırımıza bir mazlum dayansa -ekmeği paylaşmak ne demek- üzerine kurşun ve taş yağdırmışız!.. Biz ki, ne zaman siyahî görsek, onları aborjinler gibi kafeslerde teşhir etmişiz!..

Onun için gerekliydi bize ırkçılık terbiyesi!.. Diyanet ‘mânidarzamanlama’yla hatırlatmasaydı nereden bilecektik, bir ırkın başka bir ırktan doğuştan üstün olmadığını? Sahi nereden bilecektik, Kıyamet günü insanların ırklarından veya kabilelerinden değil, inanç ve amellerinden hesaba çekileceğini?

* * *

Diyanet İşleri Başkanlığı aynı zamanda sosyal sorumluluk sahibi bir kurum? Nerede bir arıza varsa oraya odaklanıyor ve Müslümanları uyarmaya çalışıyor!.. Irkçılık almış başını yürümüş, Diyanet de o yaraya parmak basıyor!.. “Ben ateşten yaratıldığım için topraktan yaratılan Âdem’den daha üstünüm” diyen şeytanlar çoğalmış olmalı ki Diyanet bu ‘güncel’ sıkıntıya el atıyor!..

* * *

Koca Diyanet, ülkedeki problemleri yanlış teşhis edecek değil ya!.. Derde göre şifa sunuyor!.. Bağımsız kaynaklar tarafından doğrulandığı için biliyoruz, bu ülkede hırsızlık ve yolsuzluk yayılmış olsaydı, hutbelerde onu dinliyor olurduk!.. Adam kayırma, iltimas, torpil, akrabayı kollama gibi marazlar yaygınlaşsaydı, hocaların her Cuma camileri inletmesi sağlanırdı!..

* * *

Ama yok!.. Olsa dükkan sizin!.. Memleketimizde yağma, talan, parselli parselsiz satışlar olacak da, en saygın kurumlarımızdan olan Diyanet bunu kürsüden dile getirmeyecek, bu mümkün mü? Son hutbesinde “Irkçılığın, Kur’an’a, Peygamber’e gönül veren müminlere yakışmadığını bilelim” diyen Diyanet, bir dalavere tespit edecek de “Hırsızlığın ve yolsuzluğun, Kur’an’a, Peygamber’e gönül veren müminlere yakışmadığını bilelim” demeyecek öyle mi? Eminiz, böyle bir şeye yeltenenin öyle façasını bozar ki, bir daha değil caminin önünden, caddeden bile geçirmez!..

* * *

Bu ırkçılık hutbelerini seriye bağlamak lâzım!.. Taa ki içimizdeki ırkçıların Bilal-i Habeşî’lerin önüne yatıp, ‘Kafama basmadan geçme’ diyecekleri güne kadar!..

Demokraside İsveç, yolsuzlukta Danimarka, sorumluluk üstlenmede Japonya ayarındayız elhamdülillah!.. Tek arızamız, asabiyye!.. Onu da Diyanet çözecek inşallah... Çözsün de camilerimizi üsse çevirmiş Le Pen’cilerden, Haider’in adamlarından, dazlaklardan, Altın Şafakçılardan ve bilumum ırkçılardan kurtulalım!..

“Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr olandır...”

Yazarın Diğer Yazıları