Hayatındaki önemli virajlar, alınması gereken zor kararlar, krizlerin yönetimindeki sırları, hataları ve tecrübeleri bu kitapta toplayan Ömer Aras''ın çalışması hayat yolculuğunda çok önemli bilgilerin yer aldığı rehber niteliğinde bir eser. Kariyer ve biyografilerini emekli olduktan sonra yazan birçok kişinin aksine, Ömer Aras, öğretilerini bu kitabıyla görevinin başındayken paylaşıyor.
Ömer Aras''ın 37 yıllık bankacılık öyküsü belki de iş dünyasındaki alışıla gelmiş patron - yönetici ilişkilerinden çok farklı. İş dünyasında patron kalıcı, yöneticiler değişkendir ilkesi Ömer Aras''ın liderliğinde tam ters yönde ilerliyor. QNB Finansbank''ın üç farklı grup altında süren 35 yıllık yolculuğunda patronlar hep değişse de Aras hep bankanın lideri olarak süreci yöneten kişi olmuş.
Elbette bu sürecin anlatıldığı kitapta en önemli payı bankacılık alıyor. Yatağının altında bir çantada saklanan sermaye ile kurulan bir bankanın 35 yıl sonra Türkiye''nin en büyük özel bankaları arasına yükselişi ve bu başarının mimarının öyküsü tüm okuyucular için önemli, eğitici notları içinde barındırıyor. İş insanı Hüsnü Özyeğin ile yeni bir banka kurmak üzere harekete geçen Aras''a annesinin verdiği, "Oğlum banka kurulmaz, bankada çalışılır" öğüdüne rağmen çıkılan heyecan dolu yolculuk da Aras''ın kitabında yer alan doğru karar alma yetkinliğinin bir özeti.
Hayatta hiçbir kavramın sadece düz çizgiyle tanımlanamayacağını vurgulayan Ömer Aras, kitabında bu eğriliği kullandığı grafiklerle anlatmış. Yerküre, insan bedeni ve doğadaki diğer her şey gibi başarı ve kariyerin de eğrilerden, iniş ve çıkışlardan oluştuğunu özel bir çizim ile okuyucularına aktaran Aras, bu tasarımı "Hayat Eğriliği İlkesi" paralelinde hazırlatmış.
Özellikle kariyer yolculuğundaki herkesin içinde kendi iş hayatından parçalar bulacağı kitapta Ömer Aras''ın ilkeleri arasında en çarpıcı yazılar; "Kendinden iyisini işe al", "Patron Nasıl Yönetilir?", "Bilmiyorum Diyebilmek", "İyi Niyet Şans Getirir" başlıkları altında yer alıyor. Pandemi döneminde "Şefkatli Yönetim" ile yeni bir öğreti daha kazandığını anlatan Aras''ın bu kitabı, doğru kararların nasıl alınacağının da iyi bir örneği. Aras kitabını ise tüm hayatında edindiği deneyimler ile Hayatın Beşli Dengesi''ni açıklayarak bitiriyor: "Aile", "İş", "Sağlık", "Sosyal Yaşam", "Topluma Katkı".
Remzi Kitabevi Tel:(0212) 282 20 80
***
Bir bilge insanın kültür mirası
Kubbealtı Vakfı mütefekkir yazar Samiha Ayverdi''nin mektupları dizisinin 12. kitabını okurlarla buluşturdu. Son asır kültür hayâtımızda önemli bir yeri bulunan Samiha Ayverdi, Seksen sekiz senelik ömrü içinde sayısı kırk beşi aşan eserleri, konferansları, konuşmaları, mektuplaşmaları ve sosyal faaliyetleri ile edebiyat târihimizde haklı bir yer edinmiş kültür insanlarımızdandır. Kendisine gelen mektupları cevapsız bırakmanın, verilen selâmı almamak olacağı düşüncesindeki Samiha Ayverdi; hangi yaşta, hangi mertebede, hangi meslekte, hangi anlayışta olursa olsun kendisine yazılan her mektuba cevap vermiştir. Dizinin, "Mektuplar-12 / Okurları ve Yakınları" adlı yeni kitabının editörlüğünü yapıp yayına hazırlayan Aysel Yüksel ve Zeynep Uluant çalışmaları hakkında şu bilgiyi veriyorlar:
"1945-1993 yılları arasında farklı kişilerle yapılan bu mektuplaşmaların ne yazık ki hepsi Samiha Ayverdi Arşivi''ne ulaşamamıştır. Ulaşanların bir kısmı tek taraflı, bir kısmı karşılıklı, bir kısmı da biri diğerinin cevâbı olmayan farklı târihlerde yazılan mektuplardır.
Serinin bu sayısında, derslerinde başarısız olan lise talebesinden, yakın dost ve akrabalarına, siyâsî hâdiseler yüzünden hapiste olan devlet adamlarına ve onların yakınlarına, kitaplarını okuyup hayran kalan okuyucularından, cephedeki komutana, yurt içindeki ve yurt dışındaki talebelerine, çocukluk arkadaşlarına kadar uzanan geniş bir alanda ve çok sayıda şahısla yapılan yazışmalar yer almakta, ve bunlar arasında pek az da olsa kime yazıldığı belli olmayan mektuplar da bulunmaktadır.
Bu değerli metinler arasında özellikle dikkati çeken husus, Samiha Ayverdi''nin, çeşitli anlayıştaki insanlardan gelen mektuplara verdiği ölçülü ve açıklayıcı cevaplardır. Aynı zamanda bu mektuplar, yazarın bu arada kendisine yazanların dil, kültür ve îman hayâtımıza, memleket meselelerine ne ölçüde önem verdiklerini de göstermektedir.
Bu metinlerin diğer bir özelliği de içinde bulunduğu dönemin târihi sayılabilecek olaylarına şahitlik eden meselâ Binbaşı Faruk Güventürk''ün Kore''de cepheden ve Erdoğan Öztürk''ün öğrenci hareketlerinin başladığı yıllarda Paris''den yazdıkları mektuplar ve onlara verilen cevaplar gibi örneklerle âdeta bir arşiv niteliği taşımasıdır.
Ayrıca bu yazışmalar, yazarın şahsiyet yapısı, prensipleri, çalışmaları ve düşünceleri hakkında pek çok ipucu vererek ve bu konuda çalışacak araştırmacılar için de üzerinde dikkatle durulacak bir kaynak olacaktır.
Yazarın, talebeleriyle olan mektuplaşmaları bir ana-evlât muhabbeti içinde, onlardan memleketimize ve îmânımıza hizmet yolunda neler beklediğini işaret etmesi ve yazıldıkları dönemlerde cereyan eden olaylar, devrin şartları ve sosyal hayâtımıza işaret eden bilgiler bakımından da önemlidir."
Kubbealtı Neşriyat Tel:(0212) 516 23 56
***
HAFTANIN KİTABI
Gerçeklerin peşinde...
Araştırmacı gazeteciler Barış Terkoğlu ve Sami Menteş, yeni kitapları "Size Yalan Söylediler" ile gerçeklerin peşine düşerek halen hapiste olan Emekli Orgeneral Çetin Doğan''ın gözünden 28 Şubat''ı mercek altına alıyor. Kitapta cevabını bulan sorular ve bazı konu başlıkları şöyle: *Erbakan 28 Şubat Davası''na neden karşıydı? *Atatürkçü askerlerin sanık olduğu kumpas davalarına neden destek vermedi? *28 Şubatçıların Erbakan''ı istifa ettirdiği iddialarını çürüten resmi belgeler... *Çevik Bir''in "demokrasiye balans ayarı yaptık" dediği yalanı nasıl ve nerede imal edildi? *28 Şubat''ın FETÖ''yü nasıl "tekmelediği ve yumrukladığının" belgeleri… *Güven Erkaya''nın saptadığı ve ihraç ettiği 12 kişilik FETÖ çelik çekirdeği… *28 Şubat''ta Karadayı''nın Özel Kalem Müdürü olan Hulusi Akar neden suskun? FETÖ davalarında kimler Akar''ın tanıklığını ve dinlenmesini istedi? *Çevik Bir''e mal edilen "post-modern darbe" tanımını aslında hangi gazeteci kullanmıştı? *28 Şubat Davası''ndaki FETÖ izleri… *SADAT davaya nasıl müdahale etti?
Kırmızı Kedi Yayınevi Tel:(0212) 244 89 82
***
Hariciyemiz ve diplomatlarımız
1970''li yılların ilk yarısında Dışişleri Bakanlığı''na girmiş ve 40 yıl boyunca beş kıtada görev yapmış 20 diplomatın çarpıcı anıları bir kitapta buluştu. Koordinatörlüğünü Büyükelçi Ender Arat''ın yaptığı "Kayıt Dışı Anılar - 20 Diplomat Anlatıyor" adlı kitap hariciyemizin değerli mensuplarının dünyasını daha yakından tanımanızı sağlıyor. Kitapta, bu emekli Büyükelçilerimizin ve Başkonsoloslarımızın meslek hayatları boyunca karşılaştıkları sorunları, bu sorunların üstesinden gelmek için harcadıkları çabaları, çeşitli ülkelerde yaşadıkları olayları ve muhatap oldukları kişileri de bulacaksınız.
Tarihçi Kitabevi Tel:(0216) 418 68 86
***
KÜTÜPHANEMDEN
Acı savaş yıllarından kaleme dökülenler...
Nadir Nadi''nin 2. Dünya Savaşı yıllarında kaleme aldığı, "Sokakta Gürültü Var" denemelerini topladığı ilk kitabı. "Kendimize ve başkaları üstüne notlar" alt başlığını taşıyan kitap 1943''te yayınlanmış. 30 yıl sonra 1974''de Çağdaş Yayınları kitabın ikinci baskısını yapmış. Bu basıma bir önsöz yazmış olan Melih Cevdet Anday kitabı şu satırlarla tanımlıyor:
"Sokakta Gürültü Var''da geçmiş, yaşanan olayların ya da geleceğe uzanan düşlemelerin, gözlemlerin akıl süzgecinden geçirilmiş özleri, sindirilmiş bir bilgi ve alçakgönüllü bir söyleyişle süse püse kalkışılmadan, pekyürekle önyargılardan, dogmalardan bağımsız olarak, özgürce verilmektedir. Sokakta Gürültü Var yeniden basılmalı ve genç okurlara sunulmalıydı..."
Dilimizin, edebiyatımızın örnek diye gösterilecek bu denemeleri; 38''ler, 40''lar, 41-42''ler, o savaş yıllarından acı anımsatışlar, izlenimler, İstanbul''un o yıllarından kısa görüntüler, gözlemler, insanlar, düşünceler ve o günlerde unutulmuş anıları ihtiva ediyor.
Nadir Nadi, toplumcu görüş ve düşünüşünün öncüsü, çekirdeği sayabileceğimiz bu denemelerinde kısa, vurucu cümlelerle anlatımda etkinlik sağlayıp, özgün üslûbunu daha o yıllarda ortaya koymuştur.
İlhan Selçuk da kitap hakkında şu tespiti yapıyor: "Evet, sokakta gürültü var!.. Dün de vardı, bugün de var, yarın da olacak!.. Marifet o gürültü arasında kaynayıp gitmemek..."
(Ahmet Yabuloğlu)