Doç. Dr. Cihan Çetin, her 1000 canlı doğumda 6 ila 12 arası bebekte doğumsal kalp hastalığı saptandığını açıkladı.
Doğumsal kalp hastalıklarının anne karnında tanısı ve yönetiminin çok önemli olduğunu vurgulayan Çetin, bebek ölümlerinin önemli bir kısmının sebebinin doğumsal kalp hastalıkları olduğunu açıkladı. Doç. Çetin, “Doğumsal anomaliye bağlı bebek ölümlerinin ise yüzde 30-50 oranında en sık sebebi doğumsal kalp hastalığıdır. Tüm doğumların yaklaşık yüzde 1’inde doğumsal kalp anomalileri saptanmaktadır” şeklinde konuştu.
UYGULMADA RİSK FAKTÖRÜ VAR MI?
Doç. Dr. Çetin, bebeklerde doğumsal kalp hastalığı için risk faktörlerinin 3 ana grupta toplandığını belirtti ve şunları anlattı:
“Bu faktörler sırasıyla şöyledir: Anneye ait faktörler, bebeğe ait faktörler ve ailesel-genetik faktörler. Bu şekilde değerlendirildiğinde doğumsal kalp hastalığı açısından daha riskli sayılabilen gebeliklere annede şeker hastalığı, annede metabolik hastalıklar, annede otoimmün-bağışıklık sistemi hastalıkları, annede bazı ilaçlara maruz kalma (lityum, bazı sara ilaçları, retinoik asit, ağızdan alınan kan sulandırıcı ilaçlar), yardımcı üreme tekniklerinin kullanıldığı gebelikler örnek gösterilebilir. Ailede ve kardeşlerde doğumsal kalp hastalığı hikâyesi bulunması, anne karnında bebekte ritim sorunları saptanması ve artmış bebek ense kalınlığı saptanması durumunda risk artar.”
“ANNENİN VE YENİDOĞAN EKİBİNİN HAZIR OLMASI ÇOK ÖNEMLİDİR”
Bütün doğumsal kalp anomalilerinin anne karnında tanınamayacağını belirten Çetin, “Anne karnında tanı konan durumlarda gebelik takipleri, doğum yapılacak yerde olması gereken özellikler önceden planlanabilmektedir. Gebelik takibinde önerilen yönetim planı belirlenmekte, ilgili branşlarla konsültasyon yapılabilmekte, gebelikte yapılması gereken bazı tetkikler yapılabilmektedir. Bunların doğum öncesinden hazırlanması yenidoğan dönemindeki riski azaltacaktır” diye konuştu.
ANNE KARNINDA TEDAVİ MÜMKÜN MÜ?
Bebeklerdeki bazı ritm bozukluklarının anne karnında tedavi gerektirdiğinin altını çizen Doç. Çetin, “Nadir de olsa bu tür bazı ritm bozuklukları tedavisiz bırakıldıklarında bebekte kalp yetersizliği ve bebek kaybına yol açabiliyor” dedi ve şunları söyledi:
“Eğer mümkünse sadece bu değerlendirme 30. gebelik haftasında kalbe yönelik olarak tekrarlanırsa bazı durumların tanınabilmesi için daha iyi olmaktadır. Özellikle yüksek riskli hastalarda 12. gebelik haftasında erken değerlendirme ile temel bazı anomalileri değerlendirebilmekteyiz. Tüm bu değerlendirmeler bir perinatoloji uzmanı tarafından yapılmalıdır. Bu değerlendirme ultrason ile yapıldığından ve ultrason ses dalgaları ile çalışıp radyasyon içermediğinden anneye kanıtlanmış bir zararı yoktur”
Kalp anomalisi saptanan bebeklerin mutlaka tüm sistemler açısından bir perinatoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiğinin önemine vurgu yapan Çetin, “Eşlik eden başka anomalilerin olması yönetim planını değiştirebilir. Daha sonrasında ilgili branşlarla birlikte değerlendirme/konsültasyon yapılmalıdır. Bu branşlar arasında çocuk kardiyolojisi, tıbbi genetik ve yenidoğan uzmanları sayılabilir. Tüm bunlarla gebelikte yapılması gereken testleri, zamanlarını, takip sıklığını belirlemekteyiz, ayrıca doğum yapılacak yerde olması gereken özellikler aile ile paylaşılmaktadır” diye konuştu.
DHA