Ankara'da terör ve gelişmeler
Alman Yeşiller Partisi Dış Politika Uzmanı Jürgen Trittin, "Kürtlere karşı savaş tırmanırsa Patriot birliğinin çekilmesinin ciddiyetle ele alınması gerektiğini" söylemişti. Sol Parti lideri Bernd Riexinger da yaptığı açıklamada, Türkiye'nin PKK ve DAEŞ'e yönelik operasyonların ardından Patriot sisteminin çekilmesi ve Türkiye'ye silah satışının durdurulmasını gerektiğini savunmuştu. Sonuçta Türkiye'nin terör örgütüne yönelik operasyonlarının ardından Almanya, Türkiye'de konuşlandırmış olduğu Patriot birliğini geri çekmişti.
İran Genelkurmay Başkanı Hasan Firuzabadi, yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin IŞİD teröristlerine operasyon adıyla bu örgüte karşı direnen Kürt gruplarını hedef alması stratejik bir hata olmuştur. Bu hata, teröristlerin Türkiye sınırlarına ulaşmasını kolaylaştıracaktır" ifadesini kullanmış, "Türkiye'nin DAEŞ teröristlerine direnen Kürt gruplarını hedef alması stratejik bir hata olmuştur" demişti.
Rusya da Tayyip Erdoğan hükümetinin can düşmanı olan Esad yönetimine destek için Suriye'ye nükleer denizaltı gönderdi. Rusya ordusuna bağlı güçler Suriye'de Beşar Esad'a bağlı birliklerin yanında muhalif gruplara karşı çatışmalara sokuldu.
Rusya, bölgeye silah ve mühimmatın yanı sıra kara, deniz ve hava kuvveti de yığdı. Rusya Suriye'de Esad ve PYD ile iş birliği içinde hava harekâtına başladı. Hem IŞİD'i hem de Suriye muhalefetini bu arada Bayır Bucak Türkmenlerini vurdu.
Rusya Devlet Başkanı Putin, verdiği bir mülakatta, ABD'nin Suriye muhalefetine yönelik "eğit-donat" projesini, "Sadece hukuka aykırı değil, aynı zamanda kendi amacına zarar verici" sözleriyle eleştirdi. Putin, açıkça "Suriye ordusuna karşı savaşanlar teröristtir" dedi ve Esad'ın meşru devlet başkanı olduğuna vurgu yaptı.
Bu arada Suriye'nin kuzeyinde Rus uçakları sık sık Türkiye hava sahasını kasıtlı olarak ihlal etmekte ve bu kondu ABD ve NATO'dan tepki çeken açıklamalar gelmektedir. Suriye'de Rusya'nın acelesi var. SSCB'nin Afganistan'daki durumuna düşmek istemiyor. Bu durum Suriye'de her şeyi hızlandırmıştır.
ABD Başkanı Obama da Türkiye ile birlikte gerçekleştirilen "eğit-donat" sürecinin başarısız olduğunu söyledi. Ardından da ABD Savunma Bakanlığı Suriyeli muhaliflerin eğitilmesi amacıyla Türkiye ile birlikte oluşturulan 500 milyon dolarlık eğit donat programının sonlandırdığını açıklamıştır.
Obama, "eğit-donat"ın başarısızlığına karşın Kobani ve Tel Abyad'da yaşananlara işaret ederek "Son bir yılda sahada etkin bir ortağımız olduğunda IŞİD'in geriye itilebileceğini gördük" diyerek, Türkiye'nin terörist dediği PYD/PKK ile iş birliğine devam edeceğini ifade etmiştir.
Türkiye, bir yandan IŞİD'e diğer yandan Kandil'deki terörist örgüt PKK'ya müdahale etti. ABD ise Suriye'deki PYD'yi terör örgütü olarak görmediğini açıkladı.
PYD ise bir yandan ABD'nin kara gücü olmaya, diğer yandan da Rusya ile birlikte ortak operasyonlara katılmaya ve iş birliği yapmaya gönüllü olduğunu söyledi.
Bu arada Suriye lideri Beşar Esad, 'Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan'ı Batılı ülkelerin gündemine göre hareket etmekle' suçlayarak, bu ülkelerin "Suriye'ye terörist gönderdiklerini" iddia etmiştir. Ayrıca Esad, "Erdoğan ve Davutoğlu, dünyada da kimseye tavsiyede bulunamaz" demiştir.
Bu ada Yeniçağ'ın değerli yazarlarından Ahmet Takan köşesinde şu bilgilere yer verdi: Yaklaşık 5 gün önce "El Muhaberat'ın Ankara'da, Reyhanlı benzeri kanlı bir katliama imza atacağı yönünde" devlet koridorlarında çok önemli bir istihbarat notu dolaştırılmış.
Türkiye'nin terör eko sistemini besleyen sınır ötesindeki gelişmeler bunlardır. Türkiye'nin PKK'ya karşı başlattığı mücadeleyi sekteye uğratmak için terör örgütleri DAEŞ, PKK, MLKP, DHKPC arasında tam bir iş birliği vardır.
Ankara'daki terörist saldırı, Türkiye'nin Suriye ile DAEŞ üzerindeki basıncını azaltmaya PKK başta olmak üzere terörle mücadelesini zaafa uğratmaya yöneliktir. Yapılan saldırı organize ve çok boyutludur. İyi okunmalıdır!