Ankara’nın Polatlı ilçesinin köylerinin çevre felaketinin eşiğinde olduğu, bölgede biyogaz enerji üreten firmaların atıklarının tarlaya döküldüğü öne sürüldü.
Hayvan atıkları ile elektrik üreten firmaların, atıkları işledikten sonra, kimyasala uğramış bu atıkları boş buldukları tarlalara bıraktığı, bu durumun kırsal alanda siyah renkte küçük göletler meydana getirdiği iddia ediliyor.
İlk başlarda petrolü andıran siyah göletlerin yanına yaklaşıldığında ise kötü koku ve sivrisineklerden durulamıyor. Tarlaya kaçak olarak bırakılan atıklar karşısında isyan eden köylüler, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptıkları açıklamada firmalara verilen cezaların yetersiz kaldığını ifade etti. Son iki yıl içesinde Polatlı’nın Karailyas köyünde içme suyunun tadının değiştiğini belirten köylüler, çevre felaketinin önlenmesi için yetkililere çağrı yaptı.
"KOKUDAN HER TÜRLÜ MİKROP ÜRETECEK”
Karailyas köyünün muhtarı Recep Demirel, tarlalara bırakılan kimyasal ve hayvansal atıkların yer altı sularına karıştığını söyleyerek, “Bir araba kaza yapıp onun içine düşmüş olsa bütün insanlar çıkamaz ve ölür. Bu sinek üreten bir fabrika diyelim. Yakında yaz gelecek. Yaz geldiği zaman bir ve 1,5 metre hayvan pisliği kurumayacak. Kokudan her türlü mikrop üretecek” diye konuştu.
"İÇİNE BİR GİRSEN KESİNLİKLE KURTULUŞU YOKTUR"
Biyogaz enerji üreten firmaların atıklarını maliyetli olduğu için kurutmadığını ve kolaya kaçarak tarlaya bıraktığını söyleyen Demirel, “İlerideki gölet 1,5 ve 2 metre yüksekliğinde. İçine bir girsen kesinlikle kurtuluşu yoktur. Fabrikalar para kazanacak diye sağlığımızdan olmak istemiyoruz” dedi.
"ZAMANLA İÇME SULARINI ETKİLEYECEK"
Tarlalarda biriken atıkların küçük göller şeklinde biriktiğini anlatan Demirel, “Buradan geçen bir çocuk düşmüş olsa buradan kurtulması imkansız. Bunun sorumlusu kim olacak. Döken firma arayacak mı? Koyup gidecek. Hemen yan taraflarda kanallar var. Buradan kanala, kanaldan Sakarya Nehri’ne geçiyor. Yer altı sularına geçiyor. Bu da bir tehlike. Yer altı suyunu biz görmüyoruz ama bu kimyasal görmüş artık. Zamanla içme sularını etkileyecek” ifadesini kullandı.
"YAZIN SİNEK VE KOKUDAN BİZ BURADA DURAMIYORUZ"
Karailyas köyünde besicilikle uğraşan Ali Ünal ise, “Burada 5-6 fabrika var. Sürekli buralara bundan döküyorlar. Buraların derinliği 3 metreden aşağı hiç değil. Güvenlik olarak tel hiç çekmiyorlar. Yazın sinek ve kokudan biz burada duramıyoruz. Hayvanlarımız hasta oluyor” şeklinde konuştu.
"KEÇİLERİN 3-4 TANESİ BÖYLE HAVUZA GİRDİ, BATAKLIKTAN ÖLDÜ"
Firmaları şikayet ettiklerinde sadece ceza yazıldığını aktaran Ünal, atıkları bırakan kamyon şoförleri ile de tartışmaların ve kavgaların yaşandığını anlattı. Bölgede eskiden kullanılan bir yer altı kaynağı olduğunu söyleyen Ünal, “Şu an içemiyor hayvanlar pislikten dolayı. Keçilerin 3-4 tanesi böyle havuza girdi, bataklıktan öldü. Kimse gelip müdahale edemiyor. Bunun içine girme şansın yok. En az 2 metre derinliği var bunların. Oradaki havuzu öyle bir doldurmuşlar ki yağmur yağsa taşacak” açıklamasında bulundu.
Karailyas köyü sakinleri, söz konusu çevre felaketine ‘dur’ denilmesi için yetkililerden çözüm üretilmesini bekliyor.
