Daha önce suç örgütü olduğu iddiasıyla hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker’in tweetleriyle gündeme gelen, SPK’dan izin almaya çalışan bazı firmalardan rüşvet istendiğine ilişkin iddiaların dumanı tüterken, Başkent’te bu kez çok daha ilginç bir rüşvet iddiası konuşulmaya başlandı.
Bu kez iddiaların merkezinde, “Kaplankaya Grup” isimli turizm şirketi var.
Medya Radar''da yayınlanan haberde, İddialara göre; Kaplankaya Grup, toplam 1.5 Milyar Dolar yatırımla, Muğla’nın Milas İlçesi’nde bir turizm tesisi kurmayı planladı. 5 Bin Dönüm arazi üzerinde “Six Senses Kaplankaya Otel” adı verilen tesisler kısa sürede tamamlandı.
Ancak bu 5 Bin Dönümlük arazi içerisinde Milli Emlak’a ait 20-30 dönümlük bir parça vardı. Grup, bu araziyi de Milli Emlak’tan kiralayarak, tekneleriyle gelen misafirleri için bir liman yapmayı düşündü. Zaten mevcut uygulamada, kendi mülkü yanında ya da içerisinde Milli Emlak’a ait arazi bulunanlar, gerekli başvuruları yapmaları halinde devir ya da kiralama yöntemiyle bu tip arazilere sahip olabiliyordu.
ERDOĞAN PROJEYİ BEĞENDİ ‘İLGİLENİN’ TALİMATINI VERDİ
Kaplankaya Grup Yöneticileri, hazırladıkları liman projesini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 Ağustos 2019’daki Muğla ziyareti sırasında kendisine anlatma imkanı buldu. Cumhurbaşkanı projeyi çok beğendi ve hızla tamamlanması talimatını verdi.
Grup bu görüşmenin ardından projelerini detaylandırarak Muğla İli Milas İlçesi Bozbük Mahallesi 169 Ada 2 Parseldeki arazinin kendilerine kiralanması için Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne başvuruda bulundu.
KÜLLİYE’DEKİ ÜST DÜZEY YÖNETİCİLER SÜRECİ DURDURDU
Muğla Valiliği’nin 20.04.2020 tarih ve 21193 sayılı yazısı, Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na iletildi. Bakanlık komisyonunda görüşülen konu, uygunluk sorulması için Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi. Külliye önce projeye uygunluk verdi. Ancak hemen ardından, Bakanlığa baskı yaparak başvurunun onay sürecini durdurdu.
AKPVEKİL VE BAKANLIK BÜROKRATLARI DEVREDE GİRMİŞ
Bu sırada AKP bir milletvekilinin, “Bu işi ben hızlandırırım” diyerek, gruptan 3 Milyon TL danışmanlık ücreti aldığı ama işi çözemediği iddia edildi. Kulislerde konuşulanlara göre, AKP vekil, konuyla ilgili olarak Bakan Murat Kurum’u ziyarete gitti, çözüm için yardımını talep etti. Ancak Kurum, Külliye’yi işaret etti ve “Çözümün adresi biz değiliz, yukarısı, siz orayı ikna edin” dedi.
Aynı dönemde Çevre Şehircilik ve İkilim Değişikliği Bakanlığının eski ve yeni bazı bürokratlarının da, devreye girerek, “İşinizi çözmek için size danışmanlık hizmeti verelim” teklifinde bulundukları iddia edildi. Yine iddialara göre Kaplankaya Grup, bu eski ve yeni bürokratlara da o günkü döviz kuru üzerinden 5 Milyon TL kaptırdı.
8 MİLYON TL VE 1.5 MİLYON DOLAR KAPTIRDILAR
İş uzayınca ve planlamalar aksamaya başlayınca Grup Yöneticileri Külliye’deki bazı üst düzey bürokratlarla temasa geçti. Kiralama taleplerinin onaylanması için ricada bulundu. İddialara göre, Külliye’deki o üst düzey isimler, Kaplankaya Grup’tan, projelerine uygunluk vermek için toplam 1.5 Milyon Dolar rüşvet aldı. Ancak buna rağmen gerekli onay bir türlü çıkmadı. Üstüne bu tarz talepler artarak sürdü.
KAZAK ORTAK TÜM YATIRIMLARINI DURDURMAYA KARAR VERDİ
Kulislerde; yaşananlardan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haberinin olmadığı, Grubun Kazak ortaklarının, kendilerine yönelik bu muameleyi ülkelerinin yönetimine şikayet etmeye hazırlandığı konuşuluyor.
Grubun büyük ortağı olan Seerzhan Zhumoshov adlı Kazak işadamının, yüz milyonlarca dolar tutarındaki yatırım planlarını, yaşadıkları bu süreç nedeniyle şimdilik askıya aldığı belirtiliyor.
Tabi bunlar Başkent’te, kulislerde konuşulan iddialar. İddiaların muhatabı olan Kaplankaya Grup Yöneticileri ya da Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum konuştuğunda, söylentilerin yalnızca iddiadan mı ibaret olduğu, yoksa gerçek mi olduğu da ortaya çıkacak.
Bu arada bir de ilginç not; Kaplankaya Grup’un ortaklarından biri de duayen diplomat ve bir dönem CHP’de siyaset yapan Emekli Büyükelçi Onur Öymen’in oğlu Burak Öymen.
Başkentte konuşulan iddialardan biri de; projenin, işin içerisinde CHP’li bir isim bulunduğu için özellikle askıya alındığı şeklinde.