Ankara Polatlı’da yaşayan 17 yaşındaki Z.Ö., dava dosyasına göre, aynı yaştaki kuzeni S.Ç.’ye bazı özel fotoğraflarını gönderdi. Ancak S.Ç., kuzeninin fotoğraflarını izinsiz olarak sosyal medyada paylaştı. Bunun üzerine Z.Ö., kuzeninden şikâyetçi oldu. Soruşturma kapsamında S.Ç. için Ankara Barosu Avukat S.K.’yı müdafi olarak görevlendirdi. İddiaya göre, avukat S.K., iki kuzenin telefonunu elde ettikten sonra kendilerine cinsel içerikli mesajlar ve müstehcen fotoğraflar göndermeye başladı.
İki kuzenin şikâyeti üzerine Avukat S.K., hakkında Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “kamu görevinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle cinsel taciz” suçundan dava açıldı. Yapılan yargılama sonucunda mahkeme, mağdurların çocuk oluşu, sanığın avukat olmasından kaynaklı olarak ve hukuki yardım beklemelerinden dolayı olarak, “rızaları vardı” savunmasının kabul edilmesinin mümkün olmadığı tespitinde bulundu.
AİLE BAKANLIĞI İTİRAZ ETTİ
Hürriyet''in haberine göre, mahkeme “mesaj içeriklerinin ağırlığı, avukatlık mesleğinin bir kamu görevi olması, kişilik yapısının olumsuz olduğu” gerekçesiyle alt sınırdan uzaklaşarak, ve iyi hal indirimi yapmadan sanık avukata toplamda 5 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Müştekilerin avukatları ve dosyayı katılan sıfatıyla takip eden Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilleri, sanığın daha fazla ceza alması talebiyle karara ilişkin istinafa başvuruda bulundu. Ancak, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi, sanık avukat için alt sınırdan ve iyi hal indirimi yaparak cezayı düşürdü. İstinaf mahkemesi sanık avukatın toplamda, 2 yıl 4 ay cezasına hükmetti.
"KIZ ÇOCUKLARI CİNSEL İÇERİKLİ MESAJLARDAN HOŞNUT"
Müşteki avukatları, avukat S.K.’yı Ankara Barosu’na da şikâyet etti. Sanık avukat S.K.’nın vekili avukat G.G., disiplin kuruluna gönderdiği savunmasında “müvekkilinin kovuşturmaya konu mesajlaşmaları karşı tarafın da hoşnut olduğunu düşünerek sürdürdüğünü, nitekim aldığı cevaplardan karşı tarafında bu konuşmaya rıza gösterdiğinin açıkça belli olduğunu, müvekkiline rahatsız olduğu söylenseydi mesajlaşmaya asla devam etmeyeceğini, kaldı ki şikâyetçi Z.Ö.’nün rahatsız olduğunu dile getirmesi üzerine müvekkilinin yazışmayı kestiğini ve bir daha iletişim kurmadığını, ayrıca şikâyetçi S.Ç.’nin mahkemeye sunduğu dökümlerinden anlaşılacağı üzere bu konuşmalardan rahatsız olmadığı yalnızca rahatsızmış gibi davrandığının anlaşılacağını ve konuşmaların bazı kısımlarının silinerek verdiği yanıtların gizlendiğini” iddia etti.
"MESLEK ONURUNU ZEDELEDİ"
Ankara Barosu Disiplin Kurulu Başkanlığı, 4 Haziran tarihinde cinsel tacizden ceza alan avukat S.K.’nın bir yıl süre ile işten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. 20 Eylül tarihinde taraflara tebliğ edilen kararın gerekçesinde, sanık avukatın kız çocukları S.Ç. ve Z.Ö.’ye karşı çok sayıda uygunsuz içerikli mesaj gönderdiğinin dosyadaki belgeler ile sabit olduğu belirtilerek, “şikâyet edilen avukat vekilinin, şikâyetçilerin bu yazışmalardan hoşnut olduğu yönündeki savunmasının yerinde olmadığı” ifadelerine yer verildi.
Kararda, sanık avukat S.K.’nın müdafii olarak tayin edildiği müvekkiline hukuki yardımda bulunması haklarını müdafaa etmesi gerekirken, müvekkil S.Ç. ve tarafları uzlaştırma bahanesi ile mağdur Z.Ö.’ye yönelik cinsel taciz suçu işlediği, avukatlık vakar ve onuru ile bağdaşmayan bu eylemleri ile mesleğin itibarını zedelediği belirtildi.