Milli Mücadele’de Ulu Önder Atatürk, Sivas’ta 108 gün kaldı. 2 Eylül 1919’da Sivas’a geldi, 22 Aralık 1919’da Sivas’tan Ankara’ya hareket etti. Bu zaman diliminde, Sivas Kongresi yapıldı (4 Eylül- 11 Eylül 1919). Sivas Kongresi’nde Temsilciler Kurulu seçildi, böylece Milli Mücadele’nin yürütülmesi kurumlaştı.
Atatürk’ün başkanlığındaki Temsilciler Kurulu’nun ilk işi işbirlikçi İstanbul hükümeti ile Anadolu’nun bağlantısını kesmek oldu. İstanbul hükümeti, Anadolu’daki idarecilere talimat veremiyordu. İstanbul’dan gelen talimatlar okunmadan geriye gönderiliyordu. Anadolu’daki tüm “askeri” ve “mülki” yönetim ağı Sivas’taki Temsilciler Kurulu’nun eline geçmişti.
ANKARA''DA ATATÜRK''Ü KARŞILAMAK İÇİN YAPILAN HAZIRLIKLAR
Ankara günlerdir Atatürk''ü karşılamaya hazırlanıyordu. İstanbul Hükümeti''nin valisi Muhittin Paşa, milli kuvvetlerce Ankara''dan çıkarılmış, yerine Yahya Galip Bey getirilmişti. Ankara''nın güvenliğini Ali Fuat Paşa sağlıyordu.
En önemli hazırlık Seymen Alayı''nın kurulmasıydı. Enver Behnan Şapolya''ya kulak verelim:
“Ankara halkı, tarihin pek eski devirlerinden beri Seymen düzülme adı verilen bir Türk ananesini milli vicdanında gizli bir sır olarak yaşatmakta idi. Seymen alayı daima kızılca günlerde kurulurdu. Yani milli felaket günlerinde, bir beyliğin ve bir devletin yıkılış sıralarında; halk yeni bir devlet kurmak ve başlarına yeni bir reis seçmek istediğinde Seymen Alayı kurulurdu. Bu alay yeni devleti kurar, yeni reisi seçerdi. Bu töre, Türk''ün mucizeli bir mefkûresiydi. Bu sebepledir ki Oğuzlar tarihin hiçbir devrinde devletsiz kalmamışlardı…
ZİRAAT MEKTEBİ’NDE YAPILAN TOPLANTI
28 Aralık 1919’da Ankara’nın ileri gelenleri, yakın ilçelerden gelen kurullar, ayrıca ticaret ve sanat sahiplerinden oluşan bir grup Atatürk’ü Ziraat Mektebi’nde ziyaret etti. Atatürk, Mondros Ateşkesi’nden başlayarak tüm gelişmeleri özetleyen bir konuşma yaptı.
Mustafa Kemal ve arkadaşları, gerçekten etkin çalışmalarını sürdürecekleri toplumsal ortamı bulmuş olmanın mutluluğu ve esenliği içindeydiler.
ANKARA’NIN ÖNEMİ
Atatürk, Nutuk’ta Ankara’ya gelmesinin önemini şöyle açıklıyor:
“... Uyulacak yol ve yöntem şudur ki genel durumu yönetip yürütme sorumluluğunu üzerine alanlar, en önemli hedefe ve en yakın tehlikeye elden geldiği kadar yakın bulunmalıdırlar... Ankara, bu şartları kendinde toplayan bir noktadaydı... Cephelere ve İstanbul’a demiryolu ile bağlı bulunan ve genel durumu yönetme bakımından Sivas’tan hiçbir farkı olmayan Ankara’ya gelecektik. Meclis-i Mebusan’ın İstanbul’da toplanması zorunlu görüldükten sonra, Ankara’ya gelmenin ne kadar yerinde ve yararlı olduğunu açıklamayı gereksiz bulurum.”