Eski MHP Aydın Milletvekili ve eski Ankara Ülkü Ocakları Başkanı Ali Uzunırmak KRT’de Sinan Ateş suikastıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Ateş''in öldürülmesiyle ilgili konuşan Uzunırmak, “Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış bir akademisyen, ülkücü gazi bir babanın oğlu Ankara’da torbacılara öldürtüldü. Eşi, katillerin izini bulmada, CHP Genel Başkanı’na gitti. Ülkücülük adına ağlıyorum ben” dedi.
“ANKARA’DA TORBACILARA ÖLDÜRTÜLDÜ”
Devamında Uzunırmak, “Bu MHP’yi yöneten kadroların, arkadaşların siyasi tercihleridir. Demokrasi içinde arkadaşlarımızdan tasvip görüp, tasvip görmez bunlar ayrı platformlarda tartışılması gereken konular. Ben MHP tüzel kişiliğini halka açık ortamda rencide edecek bir şey söylemekten imtina ederim. Söylediklerimi anlayan anlar. Bizim felsefemizle bugünkü uygulamalar örtüşmez. Türkiye Cumhuriyeti devleti parti devleti haline dönmüştür. Hükümeti eleştirmek bu devlete karşı olmak değildir. Bugün ülkeyi yönetenler, Türkiye’yi yönetemiyorlar, bunlar kendi iktidarlarını sürdürmekten başka bir şey düşünmüyorlar. Biz devleti kuran felsefeye, devlet düşüncesine sadık insanlarız, içselleştirmiş insanlarız. Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran kadrolara saygılıyız. Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran felsefeye sahibiz, bu devleti sürdürmeye kararlıyız. Çok acı. Partimizde Türkeş’in oğulları, çocukları yok.” İfadelerini kullandı.
Uzunırmak canlı yayında “Partimizde Dündar Taşer’in varisleri yok, sembol şehidimiz Gün Sazak’ın çocukları yok. Partimizde Muhsin Yazıcıoğlu’nun oğlu yok, Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ediyor. Ülkü Ocaklığı Genel Başkanlığı yapmış bir akademisyen, ülkücü gazi bir babanın oğlu Ankara’da torbacılara öldürtüldü. Eşi katillerin izini bulmada CHP Genel Başkanı’na gitti. Ülkücülük adına ağlıyorum ben. Nasıl bu insanlar ömürlerini verdikleri, şehit verdikleri, babasını gazi verdiği bir kurumdan başka kuruma gidiyor? Bu camianın bunu değerlendirmesi lazım. Biz neden böyle olduk? Bu nedenleri nasıl ortadan kaldırabiliriz? Biz Türk milliyetçileriyiz. Arkadaşlarımıza çağrım, camiamız içsel manifestoyu yapmalı, neden böyle oldu bunu bulmalı. Sinan Ateş bir yaradır, daha önce Mersin’de olan ve başka hadiselerle, sokaklarda dövülen gazetecilerle, saldırılan ocak başkanlarımız ile geliyorum diyen felaketin göstergesidir Sinan Ateş. Bu felaket geliyorum dedi. Mersin’de ülkücü ülkücüyü öldürdü, nasıl oldu böyle bir şey? Nasıl bir ülkücülüktür bu birbirini öldürmeye varan, birbiriyle konuşamayan? Neden bu hale geldi bu ülkücüler? Ben MHP’den, ülkücülerden şunu talep ederdim, kardeşim katiller ortaya çıksın, hukuk işlesin, evladımıza da Allah rahmet eylesin. Bu yeterliydi ve peşine düşülmeliydi. Bunlardan ders çıkarılmalıydı. Neden bunlara çözüm aramak ihtiyacı hissetmezler? Üzülüyorum.” dedi.
Uzunırmak’ın canlı yayından diğer açıklamaları:
TÜRKEŞ’İ ANMA TOPLANTISINDA BİZE SALDIRDILAR
(Bu düşüncelerinizi MHP yönetimindeki arkadaşlarınıza aktardınız mı? sorusu üzerine) Söylüyorum samimi olduğumuz arkadaşlarımıza söylüyorum. Ama biz de saldırıya uğradık. Düşünün altı dönem seçilmiş, rahmetli Türkeş Beyimizin de dizinin dibinde büyümüş bir insanım. Başka partilere giden arkadaşlarımız olmuş ama hiç de bir başka parti tercihinde bulunmamış bir ülkücüyüm. Türkeş’i anma toplantısında bize saldırdılar. Türkeş’in anıldığı yer Moskova olsa giderim. Lehinde her faaliyete katılırım, aleyhinde her faaliyeti de engellemeye çalışırım. Ama salon basıldı bize saldırıldı. Yara çok derin, çözüm zaman alıcı. Düşünceyi doğru ifade etmek lazım. Düşünceyi doğru ifade edemezsek yara kangren halinde devam eder gider.
ÜLKÜCÜLER OLARAK PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNİN DEĞİŞMESİNDEN YANAYIZ
(Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi) Yüzde 50+1 partili cumhurbaşkanlığı sisteminde hiçbir düşünce kuruluşunun kişinin parti kendisi olması mümkün değil. Türkiye’de koalisyonlar eleştiriliyor. Oysa kötü olan bıçak değil, kullanan. Demokraside koalisyonları doğru kullanırsanız birbirini denetler. Koalisyon iyidir demiyorum, çözümdür. Millet İttifakı ile ilgili tavsiyelerim -önerilerim var, Millet İttifakı bir ittifaktır üzerinde çalışıldı. Öbür taraf da menfaat-gelecek endişesiyle bir araya geldi. Biz ülkücüler olarak partili cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin değişmesinden yanayız. Ülkücülerin bu görüşte olanları çoğunlukta. Bu sistem değişmeli. Bu çağdaş bir devlete millete yakışmayan rejim haline dönüşmüştür. Türkiye Cumhuriyeti devleti parti devleti olma sürecini tamamlamıştır, bundan dönüş olmalıdır. Size oy vermeyeni hain ilan ediyorsunuz, böyle bir devlet sistemi olamaz, böyle bir üslup da olamaz.